Ali BADEMCİ – ulkucukadro.com

Dün Türk Ocakları Kurultayı ile ilgili bir yazı yazdım. Yayına girdiği saatten beri “Sosyal Medya”da kızılca kıyamet kopuyor. Vay sen misin bu yazıyı yazan! “Ablamın Ordusu” saldırıya geçmiş. ”Tanıyamamışız demek” diye başlıyorlar ve döktükçe döktürüyorlar. Hâlbuki ne ortada bir zafer ne de mağlubiyet yoktu. Böyle bir görüntü de mevcut değildi. Ama şimdi anlatılanlara ve verilen cevaplara bakılırsa Cumartesi günü biz tam bir savaşa katılmışız! Onun için benim “Şölen” benzetmeme bile ablam “Kör Bıçağı” ile birkaç darbe sallamış. ”Kör Bıçak” diyorum çünkü ben silâhsız teçhizatsız olduğum gibi onun bıçağı beni kesmeye yetmez de onun için. Keşke kesebilse de bu kadar patırtı-gürültü olmasa. Kıyamaz öldürücü darbeyi sallayamaz. Ona yazdım, ”Çok dolusun hocam, gel ele-âleme rezil olmayalım. Gerginsin de, canın da sıkılıyor olabilir. Telefonla veya özel mesajdan beni iyice bir haşla da rahat et. ”lakin bu yolu denemeyip deştikçe deşiyor. Onun bu telaşını hiçbir şekilde “Boş verip” de geçemem. Konuşmamız lâzım.

Kimden bahsettiğimi anlıyorsunuz: Sevgi Kafalı. Cumartesi günü Kurultaydan sonra beraberdik. Sağ olsun akşam yemeğimizi de yedirdi, uçağa kadar da gönderdi. O saate kadar bol bol sohbet de ettik hiçbir şey yok. Tam cephenin içine düşmüştük, ama hiç de esir değil misafir muamelesi ettiklerini bilhassa söylemeliyim. Komutan Mete Han da, Güntülü Pusat da oradaydı. İtiraf edeyim yeni tanıdım ama komutanları da çok sevdim. Ama özellikle Güntülü’nün tasvirlerine hiç de uygun bir adam olmadığımı  “Büyük Usta” bilir. Yani öyle ondan bundan  görünmek gibi bir huyum ve zamaneye benzer anlayışım hiçbir zaman olmadı ve olamaz. Benim bir “Kafalı Büyük Ailesi” mensubu olduğumu herkes bilir. Güntülü çocukken ben yine öyleydim. Ömrümde ilk defa böyle bir toplantıya iştirak ettim.

Devamı: http:www.ulkucukadro.com/2014/04/ablamin-ordusu/