ALIŞMALARIM 5 AYDA TAMAMLANDI

Himmet Büke: 5 aydır yaptığım çalışmalar çok şükür nihayet buldu.Büke bu gün tamamlanan toplantımızda yaptığı konuşmada özetle:2021 yılı UNESCO tarafından Türk kültürü, Türk dili ve Türk tarihine iz bırakan, Anadolu’da Türk-İslam medeniyetinin inşasının öncülerinden Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli ve Ahi Evran’ı anma ve kutlama yılı olarak ilan edilmiştir. Yunus Emre’nin vefatının 700. Yılı münasebetiyle UNESCO’nun aldığı bu kararı takiben 30 Ocak 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Genelge ile 2021 yılı Cumhurbaşkanlığımız tarafından “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” olarak ilan edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı himayesiyle bu yıl içerisinde Yunus Emre ile ilgili çeşitli etkinlerin yapılması ve desteklenmesi kararlaştırılmıştır. Yine bu bağlamdan TDK tarafından “Dünya Dili Türkçe” adıyla yurt içinde ve dışında etkinlikler düzenlenmesine karar verilmiştir.​Yunus Emre konusunda yıllardır önemli etkinlikler düzenleyen ve bu konuda yapılan çalışmaları destekleyen Eskişehir Valiliği Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığı çalışma sonucu Talim ve Terbiye Kurulunun kararıyla mayıs ayının ilk pazartesi günü başlayan haftanın ”Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası” olarak kutlanması kararlaştırılmıştır. Yunus Emre ile birlikte anılagelen Eskişehir ilimizde geçmiş yıllardaki ekinliklerin devamı olarak bu yıl da 7-9 Mayıs 2021 tarihleri arası UNESCO, Eskişehir Valiliği, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Mihalıççık Kaymakamlığı, Mihalıççık Belediyesi, Türk Dünyası Vakfı ve Türk Ocakları Eskişehir Şubesi işbirliği Osmangazi Üniversitesi Yunus Emre Araştırma Merkezi (YUMER) yürütücülüğünde “Uluslararası Yunus Emre ve Dünya Dili Türkçe Bilgi Şöleni” düzenlenmektedir.​Bugüne kadar Yunus Emre ile ilgili pek çok çalışma yapıldı. Onun dil ve kültür dünyası, Türkçeyle söylediği şiirleri defaaten farklı yönleriyle ele alındı. Bu çalışmalar bugün elde bulunan mevcut nüshalara dayanılarak yapıldı. Yunus Emre’nin Risaletü’n-Nushiyye ve Divan-ı İlahiyyat adlı iki eserini içeren divanının yurt içi ve yurt dışında farklı nüshaları bulunmaktadır. Bu nüshalar içerisinde Fatih, Karaman, Raif Yelkenci, Ritter, Nuruosmaniye gibi nüshalar en derli toplu ve muteber nüshalar olarak kabul edilmiştir. Çalışmaların önemli bir kısmı bu nüshalara göre yapılmıştır.Şimdi bu nüshalara yeni bir nüsha daha eklenmesinin sevincini ve büyük heyecanını yaşıyoruz. Akademik çalışmalarıma bağlı olarak yaptığım arşiv taramalarım esnasında Vatikan Arşivinde yeni bir Yunus Emre Divanı nüshası tarafımızdan tespit edilmiştir. Bu nüsha daha önce gün yüzüne çıkmamış, tanıtımı yapılmamış ve incelenmemiş bir nüshadır. 196 varaktan oluşan Vatikan Nüshasında Yunus Emre’nin her iki eseri önce Risaletü’n-Nushiyye daha sonra Divan-ı İlahiyat olarak kaydedilmiştir. Nüsha hicrî 1038, miladî 1629 yılında günümüzden yaklaşık 400 yıl önce istinsah edilmiş olup içerisinde Yunus Emre’ye ait 200’e yakın şiir bulunmaktadır. Şiirler Eski Anadolu Türkçesi döneminin Türkçesine uygunluk arz etmekle birlikte arkaik ögeler de barındırmaktadır. Bu nüsha dil özellikleri ve söz varlığı bakımından değerlendirildiğinde eldeki nüshalar içerisinde en eski nüshadan istinsah edilmiş bir yazma olma ihtimali çok güçlü durmaktadır. Yaklaşık beş aydır süren yoğun çalışmalarımız neticesinde nüshanın çalışması bitmiş, gerekli dil ve içerik çalışmaları yapılmış, sözcük dizini hazırlanmıştır. Bu çalışma hakkında Türk Dil Kurumu Başkanı sayın Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN’le görüşülmüş, kurum yetkililerimiz konuyla yakından ilgilenmişler ve gereken hassasiyeti fazlasıyla göstermişlerdir. Çalışma iki ayrı kitap halinde TDK yayınları arasından bir iki ay içerisinde çıkacak ve okuyucusuyla buluşacaktır. Bu vesileyle TDK Başkanımıza, değerli yayın ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ediyorum.Yunus Emre ve Türkçe Yılı’nda Yunus Emre ile ilgili güzel bir haber, Yunus’un diliyle “muştu” vermek için Eskişehir’de düzenlenen bu etkinliği beklemiştik. Değerli abim, kıymetli büyüğüm Türk Ocakları Eskişehir Şube Başkanı Prof. Dr. Nedim ÜNAL’la bu önemli ve heyecan verici gelişmeyi paylaştım. İlgiyle dinledi ve memnuniyetlerini iletti. Bu güzel haberin bu etkili ve büyük organizasyonda duyurulması daha anlamlı olacaktı. Dolayısıyla Yunus’un yılında, Yunus’u büyük bir hürmet ve tazimle tekrar andığımız bu yılda Yunus tekrar bir güzellikle karşımıza çıkmıştır. Asırları aşan Türkçesiyle, gönlüyle ve sevgisiyle bu yüzyılda bu vesileyle yeniden onu sevenlere âyân olmuş, “Yunus” diye görünmüştür. Bu vesileyle böyle güzel ve heyecan verici bir haberi aziz Türk milletine duyurmamızı sağlayan başta Eskişehir Valisi sayın Erol AYYILDIZ olmak üzere “Uluslararası Yunus Emre ve Dünya Dili Türkçe Bilgi Şöleni”nin tüm paydaşlarına teşekkür eder, bu yeni nüshanın ilim âlemine ve büyük Türk milletine hayır ve güzellikler getirmesini temenni ederim.​​​​​​

Doç. Dr. Himmet BÜKE​​​​​

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi​​​​​

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü