Eskişehir Türk Ocağı’nın 27 yıldır geleneksel hale getirmiş olduğu Ramazan konferansları başladı. Büyük bir katılımın olduğu ilk Ramazan Konferansında, “Peygamber’de Dirilmek” konusuyla, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ömer Faruk Harman dinleyicilerle birlikte oldu. Programa Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlandı. Akabinde Eskişehir Türk Ocağı Başkanı Prof.Dr. Nedim Ünal selamlama konuşmalarını yaptı. Daha sonra konferans konuşmasını yapan Sayın Harman özetle şunları söyledi;

Hz. Peygamber Ve Müslümanın Dirilişi

Hz. Muhammed’e ümmet olmak büyük bir ilahi lütuf ve şereftir. Çünkü o, sadece bir döneme ve bölgeye değil, bütün zamanlara ve mekânlara gönderilmiştir. Çünkü o, kendisinden önceki bütün peygamberlerce geleceği müjdelenmiş bir kutlu elçidir. Arif Nihat Asya’nın ifadesiyle “Günler ne günlerdi, ya Muhammed! Çağlar ne çağlardı; Daha dünyaya gelmeden müminlerin vardı” . Çünkü o, peygamberlerin sonuncusu ve peygamberlik müessesesinin mührüdür. Artık başka peygamber gelmeyecektir dolayısıyla kurtuluş için başkasını beklemek anlamsızdır.

O rahmet peygamberi olduğu gibi getirdiği ilahi kitap da insanlık için rahmet ve yegâne kurtuluş vesilesidir. “Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir, iyi davranışta bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler” (İsra 17/9). Kur’an şifa ve rahmettir (İsra 17/82). Ramazan ayı, rahmet peygamberine, rahmet kitabının indirildiği aydır: ”Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’anın indirildiği aydır” (Bakara 2/185). Kutsal kitabımızı bize bildiren, öğreten ve onu en iyi yaşayan Peygamberimizdir. O olmasaydı biz kitabımızı, dinimizi bilemeyecek ve yaşayamayacaktık. Kadir gecesini bin aydan daha hayırlı yapan, Ramazan ayını mübarek yapan hep o Kur’an’dır.

Hz. Muhammed’i hak peygamber kabul eden her müminin birinci görevi onu örnek almaktır çünkü Allah: ”Andolsun ki Rasulullah sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir” (Ahzab 33/21) buyurarak onu örnek almamızı istemekte, “Kim rasule itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur” (Nisa 4/80) buyurarak ona itaatin, Allah’a itaat olduğunu bildirmekte, “Rasul size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının” (Haşr 59/7) buyurarak ona itaati emretmektedir.

Hz. Peygamberin çok üstün bir ahlak üzere olduğu (Kalem 68/4) ve onun ahlakının Kur’an ahlakı olduğu bildirildiğinden her Müslümanın onu örnek alması, onun ahlakıyla ahlaklanması, onun gibi yüce dini yaşaması ve örnek olması gerekmektedir.

Hz. Muhammed, müşrikler hoşlanmasa da, Hak dini bütün dinlere üstün kılmak için gönderilmiştir (Tevbe 9/33). Şu halde tek tek her Müslümanın, 1 milyar 600 milyonluk İslam dünyasının silkinmesi, gaflet uykusundan uyanması, kendine gelmesi ve Allah’ın ona biçtiği misyonu ifa için peygamberin örnekliğinde yeniden dirilmesi gerekmektedir ki ancak o takdirde “Asıl üstünlük ancak Allah’ın, Peygamberinin ve müminlerindir” (Münafikun 63/8) hükmü gerçekleşmiş olsun.   

Program sonunda Şube Başkanı Prof.Dr. Nedim Ünal tarafından Sayın Prof.Dr. Ömer Faruk Harman’a çeşitli hediyeler takdim edildi. Bir hafta sonraki Ramazan Konferansında buluşmak ümidiyle program sona erdi.