İdealist insanları anlamak kolay değildir,Nihal Atsız gibi bir şahsiyeti anlamak için yaşadığı dönemin fikir yapısını çözmek gerekir.Gerek Eski Türk Tarihi gerekse II Meşrutiyetten sonraki olaylar Atsız’ın fikir yapısının oluşumuna katkı yapmıştır. Atsız asker bir aileden gelmektedir, babası deniz subayıdır.Bu sebeple dünya gelişmelerini yakından takip etme şansı bulmuştur.Osmanlı ‘nın son zamanlarındaki savaşlar ve ardından gelen I. Cihan harbi ile gelişen olaylar arasında yaşamış ve asıl fikirlerini ve kimliğini bu hengamede inşa etmiştir.

Atsız’ın tarihçi, şair ve roman yazarı olmak gibi birçok yönü vardır.Tarihçi yönüne değinmek gerekirse Aşıkpaşaoğlu Tarihi bunlara en iyi örnektir. Atsız Türk tarihinde bazı önemli noktalara da değinmiştir. Bunlardan birkaçı Türk Tarihi’nin başlangıcını Sakalara dayandırması, Türk ordusunun kuruluşunu Mete Han’ın zamanına, MÖ 209 yılına tarihlemesi, Türk devletlerinin asıl olarak Doğu ve Batı olmak üzere iki kısımda telakki edilmesi gerektiğini belirtmesidir. Bu tespitler Atsız’ın bilim adamı yönünün kıymetini ortaya koymuştur. Yaptığı değerlendirmelerde Atsız tamamen objektif midir sorusu kafalara takılabilir ama unutulmamalıdır ki hiçbir tarihçi kendi milletine yüzde yüz tarafsız bakamaz.

Atsız Türkçüdür ve gerçek bir Türk Milliyetçisidir. Türkçülüğün manevi bir gıda olduğunu gösteren en iyi şahsiyetlerden biridir. Atsız idealist ve ülkücüdür her şeyini milletine adamış ve maddi menfaatlere hiç pirim vermemiştir. Atsız’ın ırkçı olduğu iddiaları yersiz ve hiçbir delili olmayan safsatalardır. Onun milliyetçilik anlayışında başkalarını tasfiye eden veya hayat hakkı tanımayan bir yaklaşım yoktur.

Atsız Turancıydı, çoğu insan bunu hayalperestlik olarak görmüştür. Ama unutulmamalıdır ki bir şeyin gerçekleşmesi için hayal edilmesi gerekir.Geçmişte olmuştur ve gelecekte olabilme ümidini asla yitirmemiştir.Halkçıdır,halkın kalkınması ve refah bulmasını yazılarında vurgulamıştır.

Atsız’ın dinsiz olduğu idaaları vardır.En çok inancının tartışılması konusunda rahatsız olmuştur. Dini meselelere girmemesi ve tasavvufa mesafeli olması bu konunun yanlış anlaşılmasına sebep olmuştur.

Atsız büyük bir romancıdır, Bozkurtlar, Delikurt, Ruh adam Türk edebiyatının en güzide eserlerindendir. Atsız’ın Bozkurt romanı, bir romandan ibaret değildir ve burada Türk tarihinin heybeti adeta şekillenmiştir. Deli Kurt’ta ise tarihte olmayan şahsiyetler ve olaylar vardır. Ama bunların hiçbiri tarihe aykırı değildir. Ruh Adam ise muhteşem bir psikolojik tahlil romanıdır. Atsız’ın şairlik yönü de vardır.Şiirlerinde hece ve aruz veznini ustaca kullanmış, genellikle kahramanlık, aşk,yalnızlık ve ölüm temalarını işlemiştir.

Atsız son derece samimi, müşfik bir insandı. Davası için katlanmayacağı hiçbir şey yoktu ve Türk Milliyetçiliğinin bugünkü yerini almasın da önemli ve abidevi bir şahsiyetti. Hayatın sonunun ölüm değil unutulmak olduğunu söylemiş ve eşsiz eserler vererek unutulmazlar kervanında yerini almıştır.’diyerek sözlerini tamamladı.Program çay ikramı ve karşılıklı soru cevapla tamamlanmış oldu.