Porsuk Çayı’nın Su Kalitesi

ARITILARAK BİLE PORSUĞA ATIK BIRAKILAMAZ,BUNU TAKİP VE GEREKENİ YAPMAKLA GÖREVLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİDİR!

‘Ekibimiz tarafından 2010 2011 yılları arasında Porsuk Çayı’nda yapılan ve TÜBİTAK tarafından desteklenen Proje sonuçlarının Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (SKKY) kriterlerine göre değerlendirilmesi sonucu; Porsuk Çayı’nın Kütahya iline kadar I Sınıf su karakterinde olduğu ancak Kütahya ilinden sonraki kısımlarda bir çok parametre açısından IV Sınıf kirli su özelliği gösterdiği tespit edilmiştir.  Eskişehir içme ve kullanma suyu arıtma tesisleri öncesi alınan suyun yüksek kalitede olmadığı ayrıca yüksek tutarlar harcanarak Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan arıtma tesisine rağmen Eskişehir atık suyunun karışımından sonra Porsuk Çayı suyunun IV Sınıf kirletilmiş su karakterine sahip olduğu tespit edilmiştir.

ESKİŞEHİR İLİNE GELENE KADAR PORSUK ÇAYI’NI KÜTAHYA İLİNİN KİRLETTİĞİ ÇOK AÇIKTIR. SKKY YÖNETMELİĞİNE GÖRE İÇME VE KULLANMA SUYU TEMİN EDİLEN HAVZALARA ARITILSA DAHİ ATIK SU DEŞARJI YASAKLANMIŞTIR. KÜTAHYA İLİNDE BULUNAN KAMU KURUM VE KURULUŞLARI İLE HİÇBİR ÖZEL KURULUŞ PORSUK ÇAYI’NA ARITSALAR BİLE ATIK SU BIRAKAMAZLAR!

SKKY 51 maddesinde 2560 sayılı Kanun gereğince Büyükşehirlere içme ve kullanma suyu temin edilen havzalarda denetim faaliyetlerinden büyükşehir belediyeleri sorumludur ibaresi yer almaktadır. Bu durumda Porsuk Çayı’nın Eskişehir içme ve Kullanma suyu aldığı bölgeye kadar tüm yetki ve Sorumluluk Eskişehir Büyükşehir Belediyesindedir. Büyükşehir Belediyemiz kanunla kendisine verilen bu sorumluluğu Eskişehir halkı adına kullanmalı ve Porsuk Çayı’na yapılan deşarjları durdurmak için elindeki yetkiyi kullanmalıdır’ dedi.Daha sonra söz alan Yrd.Doç Dr. Emiroğlu özetle şunları söyledi;

Çeşme Suyumuzun Kalitesi

ÇEŞMELERDEN AKAN SUYUN ZAMAN ZAMAN TSE 266 KRİTERLERİNE UYMADIĞI GÖRÜLMEKTEDİR!

İnsani Tüketim Amaçlı Suların standartlarını belirleyen TSE 266 da THM lerin kontorolü için Toplam Organik Madde (TOC) miktarlarının izlenmesi ve fark edilebilir bir değişiklik olmaması gerektiği söylenmiştir. Ancak ESKİ verilerine göre 2010 yılı içinde çeşmelerimizden akan suda ki TOC değerleri %300 değişmiştir. ESKi tarafından yapılan analiz sonuçları 2010 yılı içinde çeşmelerden akan suyumuzun zaman zaman TSE 266 kriterlerine uymadığını göstermektedir

Kütahya ilinin yoğun mikrobiyolojik kirliliğine maruz kalan Porsuk suyu ‘’İçme ve Kullanma suyu’’ arıtma tesisimizde klor ile dezenfekte edilmektedir. Eski verilerine göre 2010 Ağustos ayında içme ve kullanma suya 30600 kilo klor atılmıştır. Klorlama kesin, ucuz ve çok etkili bir dezenfeksiyon yöntemidir. Ancak suyun içindeki organik maddelerle birleşerek Trihalometanları (THM) oluşturur. Bu maddeler uzun süreç de insan sağlığını tehdit ederler. İçme ve kullanma Suyunda yüksek miktarda bulunan THM lerin bağırsak, mesane kanserine, gebeliklerde düşük doğum kilosuna sebep olduğu karaciğer, böbrek ve sinir sistemi üzerine olumsuz etkilerinin olduğu belirlenmiştir. Halk arasında su dezenfeksiyonunda en çok kullanılan kaynatma ile de THM ler yok olmamaktadır.

THM miktarlarının İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki yönetmeliğinde arıtılmış sularda 2012 yılı Aralık ayına kadar 150 µg/L, bu tarihden sonra da 100 µg/L sınırına kadar olmasına müsaade edilmiştir. Dünyada çeşitli kuruluşlarda da bu maddeler için sınır değerler belirlemişlerdir. Örneğin USEPA ilk aşamada içme suları için bu sınır değerin 80 µg/L olmasını daha sonra 40 µg/L düşürülmesini öngörmüştür. Ayrıca THM lerden klorofom için ise 70 µg/L sınırını belirlemiştir. Avrupa Birliği de yaptığı düzenlemeyle Kloroform için 40 µg/L sınırını getirmiştir.

T. C. Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda yapılan ölçüm sonuçlarında Eskişehir ili çeşme suyunda; 26.02.2009 tarihinde THM değeri 168,264 µg/L bulunmuş ve yönetmelikle müsaade edilen sınırı aştığı tespit edilmiştir. Bu durum üzerine 12.05.2009 tarihinde alınan tekrar numunesinde THM değeri 138,767 µg/L olarak ölçülmüştür. Eskişehir Sağlık İl Müdürlüğü’nün periyodik yaptırdığı ölçüm sonuçlarında 20.09.2010 tarihinde THM değeri 145,87 µg/L olarak bulunmuştur ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve ESKİ resmi yazı ile önlem alması konusunda çok kez uyarılmıştır.

Kloroform Eylül 2010 yılında 122,4 µg/L ölçülmüştür. Türkiye deki yönetmeliklerde Kloroform için bir sınır değer belirtilmemiş olmasına rağmen Avrupa ülkelerinde uygulanan sınr değer 70 µg/L dir. Bu şartlar altında çeşmelerimizden akan suyun 1. Sınıf olduğunu söylemek ne kadar gerçeği yansıtmaktadır.

Sağlık Bakanlığı 2005 yılında çıkardığı 25730 sayılı yönetmelikle Belediyelerin THM lerin miktarlarını düşürücü önlemler almasını istemiştir. Ancak görülmüştür ki Eskişehir Büyükşehir Belediyesi geçen 7 yıllık sürede bu konuda bir önlem almamıştır, içme ve kullanma suyumuzun kalitesi geliştirmek içinde bildiğimiz bir çalışması yoktur.

ESKİ genel müdürünün belirttiği gibi Eskişehir iline her zaman TSE 266 ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki yönetmeliğinde ki standartlara uygun su verilemediği açıktır.

Eskişehir ilinin İçme ve Kullanma suyu temini tüm yerel yönetimlerin ve siyasi yapının ortak sorunudur. Eskişehir halkının sağlığı söz konusu olduğundan İlimizdeki bütün yönetim mekanizmalarının uyum ve gerekli sorumluluk içinde çözüm arayışlarına üzerine düşen katkıyı yapmaları Eskişehir halkına karşı sorumluluklarıdır’ dedi.