Ocağımızın 30 yıldır geleneksel hale getirmiş olduğu Ramazan konferanslarının üçüncüsünde “Türk-İslâm Hakimiyet Tasavvuru” konusuyla Çorum Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Aygün Akyol bizlerle birlikte oldu.Sayın Akyol konuşmasında özetle şunları söyledi;

Türk-İslam Siyaset Tasavvuru

İnsanın yeryüzündeki varlığı duruş, düşünce ve tercihleriyle oluşur. Bu da her eyleminde bir değerler sistematiğini gerektirir. Bu noktada en önemli unsur ise, kültürel devamlılık ve değer aktarımıdır. Günümüzde yaşanan değerler karmaşası bugün bizlerin hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Türk milletinin ata yurttan aldığı değerler sistematiği günümüze kadar İslam’ın getirdiği ahlak ve adalet ölçüleri içerisinde korunmuş ve bütüncül bir ahlak nizamı ve siyaset tasavvuru oluşturulmuştur. Ancak günümüzde değerler dünyasındaki hızlı değişim bir takım değerlerimizin yozlaşmasına neden olmakta, geleneksel altyapımızı tahrip etmektedir. Özellikle İslam dünyasında yaşananlara bakıldığında yoksulluk, yolsuzluk ve şiddet sarmalında debelenen bir yapı kendini göstermektedir. Bunun yanı sıra ideolojik aygıtlarla toplumların hafızasına yapılan müdahaleler toplumları yersiz, yurtsuz, nesepsiz ve mezhepsiz bir hale getirmektedir. Bu, insanların din, dil ve tarih birliğini tahrip etmekte ve bunun ideolojik aygıtları olan selefi örgütlenmelerde kendileri için uygun zemin bulmaktadır. Bu da değerler yozlaşmasının tahrip gücünü arttırmaktadır.

Bugün gelinen noktada Türk İslam kültürü üzerinden aktarılan değerler sistematiğinin korunmasının bizleri yoksulluktan, yolsuzluktan, ahlaki yozlaşmadan ve içine düşülen şiddet bataklığından koruyacağı kanaatindeyiz. Türk İslam ahlak ve siyaset tasavvurunun en temel metinlerinden birisi de Kutadgu Bilig’dir. Kutadgu Bilig’de Yusuf Has Hacib, insanın bilgiden hareketle mutluluğa nasıl ulaşacağını bizlere açıklamıştır. Türklerin İslam’ı kabul edişinin ilk evrelerinde ortaya çıkan bu eserde ahlak ve değerler sistematiğimiz bütüncül bir şekilde ortaya konulmuş, bunun teorik ve pratik yönleri çok yönlü olarak ele alınmıştır.

Kutadgu Bilig’de ahlak ve siyaset sahasının belirleyici unsurları töre, kut, akıl ve gönül kavramlarıdır. İnsanın bireysel ve toplumsal hayatı sağlıklı bir şekilde kurabilmesi, ahlaki ve siyasi sahadaki eylemlerini iyilik ve doğruluk üzerine temellendirebilmesi, bu kavramların işlevsel hale gelmesiyle mümkün görülmektedir. Yusuf Has Hacib’e göre insan, elde ettiği bu nitelikler sayesinde insan vasfını kazanacaktır. Bu vasıflara sahip olmayan insanlar, varlığı doğru değerlendiremeyeceği için hastalıklı olarak tasvir edilir, bunlar tedavi edilmez ise, varlıklarını da kaybedecektir. Türk İslam siyaset tasavvurunun anlaşılması da kanaatimizce bu bütüncül anlayışın analiz edilmesiyle gerçekleşecektir.

Türk İslam yönetim anlayışının temel esaslarından biri olan Töre kavramı, Türk Devlet geleneğinin en temel kavramlarındandır. Töre, yönetim ve organizasyonu temsil etmektedir. Bu nedenle de yöneten ve yönetilen herkesin kanun ve nizama uyması gerekmektedir. İster bireysel sahada olsun ister toplumsal sahada olsun herkes ölçü ve düzene uygun bir yaşam biçimine sahip olmalıdır. Bunun iki diğer önemli unsurunu ise Akıl ve Gönül kavramları oluşturmaktadır. Bunlar ikisi bir olduğunda gerek bireysel sahada gerekse toplumsal sahada sağlıklı bir yapı ortaya çıkacaktır. Bu sağlandığı takdirde, toplumsal sahadaki kaba ve yoz taraf eğitilerek bilgi, görgü, nezaket ve zarafet sahibi bir toplumsal yapı ortaya çıkacaktır. Zira akıl melekesinin nasıl kullanacağını bilmeyen insanlar yeryüzünü acılara boğmuştur. Türk İslam kültürünün ortaya koyduğu bu akıl ve gönül dengesi bizlerin mutlu ve huzurlu bir yaşam ortaya koymamız için gerekli olan temel unsurları sağlamaktadır.

Tüm bunların hedefi ise, kişinin ve toplumun mutlu ve kutlu bir hayat sürdürmesidir. İnsan, gerek kendi iç dünyasında gerekse toplumsal hayatın içinde bu dengeyi sağlayabilirse, Kut ortaya çıkmaktadır. Yusuf Has Hacib tarafından elde edilmesi çok zor, kaybedilmesi çok kolay olan diye nitelendirilen Kut yani mutluluk bütüncül bir hayat ve dünya görüşü neticesinde elde edilmekte ve bu bireyin yanı sıra toplumu ve onun organize olmuş hali olan devleti de sağlıklı bir yapıya götürmektedir.

Kanaatimizce, günümüz insanının değerler sahasında yaşadığı sorunları çözmenin geleneğimizi ve günümüz şartlarını doğru okumaktan geçmektedir. Eğer biz kendi değerlerimiz üzerinde yeni bir yapı ortaya koyamazsak toplumsal çözülme ve karışıklıkla karşı karşıya kalacağız. Din ve dünya dengesi sağlıklı bir toplum açısından önem arz etmektedir. Özellikle din adına şiddet ve baskı üreten mekanizmaların ortadan kaldırılması, dinimizi ve geleneksel Türk kültürünü doğru anlamamızdan geçmektedir.

https://www.facebook.com/esturkocagi/posts/2076574612614429