Ama… Ömrü boyunca dünyayı emperyalizm-antiemperyalizm şablonundan görmüş İlhan Selçuk bile, kurultay öncesinde “Sarıgül kazanırsa merkez yönetiminin ördüğü duvarlar yıkılır; solun birleşmesi olanağı açılır” diye yazdı!
İlhan Selçuk da şu yaşında emperyalizme mi satıldı?!!
CHP yönetiminin değişmesi için açıklama yapmış olan Sayın Erdal İnönü gibi… Sarıgül’ü açıkça destekleyen Prof. Yakup Kepenek ve Prof. Mehmet Tomanbay, Ahmet Güryüz Ketenci gibi ‘kökten’ CHP’liler…
Bütün bu kişiler “Amerika, Avrupa ve medya” komplosunun elemanları mıydı?!!
* * *
KOMPLO teorileri, karmaşık süreçleri izah etmek amacıyla kurgulandığı zaman, daima yanlıştır.
“Komplo” duygusu, CHP’nin asıl sorunlarını görmesini, tartışmasını, çözüm üretmesini engelliyor.
Elitist CHP’yi halka açan “Ortanın Solu” hareketinin geliştiği kurultaylarda adeta tek gündem maddesi vardı:
– Halka nasıl açılırız, halkla nasıl bütünleşiriz?
Ama bu çoktan unutuldu. CHP artık ‘komplo’lara karşı sipere yatıyor, geniş toplumsal kesimlere açılamıyor. İşte son kurultaya damgasını vuran iki hususiyet:
Komplo teorisi ve lümpenlik…
“Cumhuriyet’in son kalesi” edebiyatı, bu korkunç ikileme sıkışmış bir partiyi kurtarabilir mi?!
Bu ikilimde Kemal Derviş, Hurşit Güneş, Zülfü Livaneli, Ertuğrul Günay gibi isimler bir kenara çekildiler.
CHP’nin en büyük düşmanı bu ikilemdir: Komplo duygusu ve lümpenleşme eğilimi.
* * *
CHP komplo duygusuna kapıldıkça, yattığı siperlerden çıkamıyor! Fikren de kadro olarak da o dar alanda sıkışmış, duruyor.
Sarıgül’ü destekleyenler arasında bazı ‘sürpriz’ isimlerin de olmasının sebebi ‘siper’den ‘Sarıgül hareketi’ vasıtasıyla çıkabilme umuduydu.
Belli ki, CHP’nin önünde iki temel sorun var:

CHP içinde ‘sosyal demokrat’ bir yenileşme hareketinin oluşamaması, lümpen özellikleri dikkat çeken bir hareketin gelişmesi.
Baykal muhaliflerini tasfiye etti, izin vermedi falan… Sarıgül hareketi Baykal’ın izniyle mi gelişti?! CHP’nin kendi içinden sağlıklı bir sosyal demokrat yenileşme hareketi başlatamamış olmasının çok karmaşık sosyolojik ve siyasi sebepleri vardır. CHP serbest fikrî tartışmalarla bu meseleyi çözmedikçe büyük açılımlar yapamaz. Ama…

Komplo duygusu, partinin yenileşmesini sağlayacak serbest fikrî tartışmaları engelliyor.
Derviş bir ‘Sosyal liberal sentez’ dedi, tartışmayla değil, aforozla karşılaştı. Bu durumda fikir hareketleri oluşmuyor, şahıslar çekişmesi veya ‘lümpen’ patlamalar yaşanıyor.
“Siyasal Katılma” kitabının yazarı Deniz Baykal, CHP’de “Ortanın Solu” benzeri bir iç yenileşme sürecinin önünü açarsa partinin tarihine takdirle geçer. Yoksa CHP’nin de ‘topal’ demokrasimizin de işi zordur.