Olayları ve kargaşayı takiben de Çin Komünist Partisi üst düzey yetkilileri alelacele Çin’in Şincan, bizim de Doğu Türkistan dediğimiz Uygur Türklerinin yaşadığı otonom bölgeye koşuşmuşlardı. Bu koşuşturmaya bölge Komünist Partisi genel sekreteri de dâhildi. Başka mülahazalar bir yana, endişe açıklaması ve Komünist liderlerin Doğu Türkistan’a koşuşturması Çin’in Kırgızistan’daki duruma ne kadar duyarlı olduğunu bize ve dünyaya açıkça gösteriyor şüphesiz.

Çin, Kırgızistan konusunda gerçekten çok duyarlı, bu ülkede gelişmelerin kendisini çeşitli şekillerde etkilemesinden endişe ediyor. Bunun belli başlı sebepleri şöyle:

1. Kırgızistan Çin’e bitişik komşu. Çin ile yaklaşık 1100 kilometrelik engebeli, kontrolü çok zor, izinsiz giriş-çıkışlara son derece müsait uzun bir sınıra sahip. Bu sınır İrkestan ve Torugart sınır geçiş noktalarıyla Doğu Türkistan’a açılıyor. Ticari, insani ve diğer bakımlardan sınır iki ülke bakımından çok önemli sayılır.

2. Kırgızistan ile Çin önemli ticari ilişkilere sahipler. Bu ilişkiler de en çok Doğu Türkistan bölgesini ilgilendiriyor. Çeşitli kaynaklara göre, iki ülke arasındaki ticaret hacmi son yıllarda giderek artıyor. Bu çerçevede mesela 1992 yılında sadece 335 milyon dolar olan ticaret hacmi 2008 yılında 9,3 milyar dolara ulaşmıştı. 2009’un da bu miktardan az olmadığı söylenebilir. Bu gelişen ve artan ticari hacimde Doğu Türkistan bölgesinden Kırgızistan’a yapılan ihracat miktarı 3 milyar dolar civarındaydı. Bu rakamla Doğu Türkistan’ın Kırgızistan’a ihracatı Kazakistan’a yaptığı ihracatı geçmişti.

3. Kırgızistan önemli bir Doğu Türkistanlı nüfusu barındırıyor. Ülkede bugün bazı tahminlere göre 50, bazılarına göre de 250 bin civarında Doğu Türkistanlı yaşıyor. Çin, bu nüfusun her zaman kendi Doğu Türkistan bölgesini etkilemesinden çekiniyor. Bu bakımdan da Kırgızistan’ı, burada meydana gelen olayları yakından takip ediyor.

4. Çin’in Kırgızistan’daki yatırımları ve bunların geleceği konusunda duyulan endişeler. Bu konuda her ne kadar tam ve sağlıklı rakamlar olmasa da Çin’in son yıllarda Kırgızistan’a önemli yatırımlar yaptığı, bunları artırmayı düşündüğü biliniyor. Bu yatırımların arasında enerji ve madencilik alanındakiler önde gelirken perakende mağazacılık, alışveriş merkezleri gibi olanlar da var. Son olaylarda Çinlilere ait bir mağazanın yağmalandığı, zararın 4 milyon dolar civarında olduğu söyleniyor mesela.

5. Kırgızistan’daki Çin nüfusu. Çin resmi devlet istatistiklerine göre, bugün Kırgızistan’da 30 bin civarında Çinli yaşıyor. Gayri resmi istatistikler bu sayının 100 bin civarında olduğunu belirtiyorlar. Bu nüfus da şüphesiz, ticaret erbabı, işçi ve başkalarından meydana geliyor. Sayı gerçekten 100 bin civarında ise bu 5,3 milyonluk bir Kırgız nüfus bakımından oldukça anlamlı ve önemli görünüyor.

6. Kırgızistan, Çin’in Orta Asya’ya açılma ve yayılma genel stratejisinde çok belirleyici ve kilit öneme ve role sahip bir ülke. Çin, Kırgızistan yoluyla diğer Orta Asya ülkelerine kolaylıkla açılabilme imkânına sahip oluyor. Bu yüzden de bu ülkeye çok önem veriyor, bu ülkedeki her türlü gelişmeyi yakından takip ediyor. Ayrıca, Orta Asya’dan gelen enerji hatlarının Çin’e ulaştığı bir ülke olması Kırgızistan’ı Çin bakımından vazgeçilmesi çok zor olan bir ülke de yapıyor.

6. Kırgızistan’da Rusya ve Amerika arasında yaşanmakta olan nüfuz mücadelesi. Çin bu mücadeleden kimin üstün çıkacağını, bunun kendi hesaplarını nasıl etkileyeceğini mutlaka öğrenmek ve buna göre tedbir almak zorunda bulunuyor. Bu da Kırgızistan’ı kimin yöneteceğini, bu yönetimin kime yakın duracağını bilebilme ile başlıyor.

Kırgızistan ve bu ülkedeki gelişmeler Çin bakımından işte bu kadar önemli velhasıl.