I. DÜNYA SAVAŞINDA ÇANAKKALE’DE DENİZ-KARA-HAVA SAVAŞLARI

Giresun Türk Ocağı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nazım Kuruca’nın 14 Mart 2014 Tarihli Konferansı

Çanakkale Muharebeleri, dünya tarihinde ender rastlanan deniz ve kara savaşlarının örnekleriyle doludur. Siyasî açıdan birçok emelin, ihtirasın düğümlendiği, askerî açıdan insan gücünün, azminin, inancının yanı sıra teknolojinin yeterince denge kuramadığı, vatanını canları pahasına savunanlarla onu istilaya gelenlerin birbirlerini yok ederek, yarım milyonunu üstünde insan zayiatının olduğu ve sonuçları itibarı ile de birçok yanlış hesabın boğazın derin sularına gömüldüğü çetin bir savaştır.
Çanakkale Muharebelerinde, Türk ordusu önce deniz harekâtıyla daha sonra da kara harekâtıyla destanımsı bir mücadele vermiştir. Şimdiye kadar pek bilinmeyen taraf ise Türk havacılığının Çanakkale muharebelerindeki rolüdür. Balkan Harbi, henüz kuruluş aşamasında olan Türk havacılığının nerede ise yok olmanın eşiğine gelmesine yol açmıştır. Ancak, Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında yeniden teşkilatlandırılan Türk havacılığı savaşın devam eden yıllarında gelişme göstermiştir. Çanakkale cephesi açıldığında iki uçakla bölgede keşif faaliyetlerine başlanmış, hava keşiflerinde elde edilen bilgiler sayesinde Çanakkale deniz ve kara savaşlarının seyri değişmiştir.
Osmanlı Devleti’nin I.Dünya Savaşına Giriş İradesi
BOA, İrade-i Seniyye 2104
Şehr-i hâlin on altıncı günü Donanma-yı Hümayun’un bir kısmı tarafından Karadeniz’de manevra icra eyle[mek]de olduğu sırada Karadeniz Boğazı’na torpil dökmek vazifesi ile hareket ettiği bilahare anlaşılan Rusya Donanması’ndan bir takımı mezkûr manevraları ihlal ve müteakiben izhar-ı muhasama ile boğaza doğru hareket etmeleriyle Donanma-yı Hümayun tarafından mukabele olunmakla beraber şayan-ı teessüf olan şu hadise hakkında Hükûmet-i Seniyye’ce Rusya Devleti’ne müracaat ile tahkikat icrası ve vak’a esbabının zâhire ihrâcı teklif ve bu suretle bî-taraflığı muhafazaya ihtimam edilmiş olduğu halde Rusya Devleti müracaat-ı vâkıaya cevap ita etmeksizin sefirini geri celb eylediği gibi kuvâ-yı askeriyesi de Erzurum hudûdunu nukât-ı muhtelifeden tecâvüz etmesine ve bu sırada Fransa ve İngiltere Devletleri dahi sefirlerini geri çağırdıktan başka İngiliz ve Fransız donanmaları müştereken Çanakkale’ye ve İngiliz kruvazörleri Akabe’ye top atmak suretiyle bilfiil muhâsamâta ibtidar ve ahîren de düvel-i mezbûre Devlet-i Aliyye ile hâl-i harpte bulunduklarını ilan eylediklerine binaen Hükûmet-i Osmaniyye’ce de müsteniden bi-tevfîkâti’l-lâhi teâlâ mezkûr üç devlet ile hâl-i harp ilanını irade eyledim.   Bu irade-i seniyyenin icrâsına Hey‘et-i Vükelâ memurdur.

TÜRK HAVA KUVVETLERİ VE ÇANAKKALE ZAFERİ
Balkan Harbinden sonra, Askerî Havacılık Teşkilatı’nın geliştirilmesi, eğitim ve personelin yetiştirilmesi için Fransa’dan Pilot Yüzbaşı De Goys mukavele ile Yeşilköy Uçuş Okulu Müdürlüğüne getirilmiştir. De Goys, Fransa’dan alınan uçaklarla pilot yetiştirilmesine hız vermiş ve Türk askerî havacılığının gelişmesine yardımcı olmuştur. Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin Almanya’nın yanında savaşa girmesi üzerine De Goys, Fransa hükümetinin telkinleriyle ülkesine dönmüş, bunun yanında halktan toplanan paralarla sipariş edilen uçaklara da Fransa devleti tarafından el konulmuştur. Bu nedenle Almanya hükümeti ile olan ilşikiler üzerine Almanya’dan her türlü teknik yardım yanında yeni uçaklarda sipariş edilmiştir. Türk askerî havacılığının yeniden teşkili amacıyla Almanya’dan Pilot Üsteğmen Serno uzman olarak Türkiye’ye gönderilmiştir.
25 Ağustos 1914 tarihinden itibaren Çanakkale Müstahkem Mevkii Komutanlığı emrine verilen ve Çanakkale Nara Meydanı’na konuçlandırılan, bir adet Nieuport tipi deniz uçağı ile Pilot Üsteğmen Fazıl, Yzb. Savmi ve Üsteğmen Cemal’in yaptığı keşif uçuşları sayesinde, Boğaz önlerindeki İngiliz ve Fransız gemilerinin faaliyetleri izlenmeye başlanmıştır. Özellilke Üsteğmen Fazıl, bütün imkânlarını zorlayarak 1914 yılının 5, 10 Eylül ve 2 Ekim tarihlerinde Bozcaada ve Limni bölgelerine yaptığı keşif uçuşlarında donanmanın 150 metre kadar yanına yaklaşarak çok önemli bilgileri toplamayı başarmıştır. 1915 yılının ilk aylarında Çanakkale Boğazını savunacak olan 5. Ordu, müttefik kuvvetlerinin yapacağı hareketlere karşı koyacak şekilde tanzim edilmişti. Almanaya’dan gelen dört uçaktan üçü Başkomutanlık Vekâletinin emriyle Çanakkale Müstahkem Komutanlığının emrine verilmiştir. Ertuğrul uçağı, 20 Ocak günü Bozcaada açıklarına yaptığı keşif uçuşuyla büyük gemilerin manevralarını tespit etmiştir. Teğmen Cemal, Merkep Adası ile Bozcaada arasında iki torpido, bir denizaltı, Bozcaada civarında 1 nakliye gemisi, 11 torpido gördüğünü rapor etmiştir. Müttefiklerin ise uçak gemileriyle bölgeye naklettikleri 72 uçaklarının olduğu belgelerde rapor edilmiştir.
Çanakkale Deniz Muharebelerinin hemen öncesinde müttefiklerin 40 uçaklık hava gücüne karşılık Türklerin elinde Bleriot, Rumpler BI ve 3 adet Albatros BI uçak olmak üzere 5 adet uçak bulunmaktadır. Pilot Üsteğmen Fazıl, İngiliz ve Fransız kuvvetleri üzerine yaptığı keşif uçuşlarıyla Limni ve çevresindeki bölgede büyük bir ikmal yapıldığını ve yaşanacak savaşın boyutlarını komutanlarına rapor etmiştir.
Çıkarma hareketlerinin başladığı saatlerde Pilot Garber ve Yüzbaşı Hüseyin Sedat keşif uçuşlarına çıkarak düşman birlikleri hakkında bilgi toplamışlardır. Bu uçuşlar sırasında 45 nakliye gemisi tespit etmişlerdir. Yüzbaşı Hüseyin, 25 Nisan 1915 tarihli uçuşunda Gelibolu açıklarında 73 düşman nakliye gemisi saymıştır. Yine 1 Mayıs 1915’de hava keşifleri sürdürülmüştür. 2 Mayıs’ta Çanakkale’ye dönmüş olan Yüzbaşı Serno, Yüzbaşı Hüseyin Sedat’la Seddülbahir üzerinde ilk hava muharebesini vermişlerdir. Pilotlar ellerindeki parabellum tabancalarıyla iki müttefik uçağına taarruz etmişeler ve onları bölgeden uzaklaştırmışlardır.
30 Kasım 1915’te Üsteğmen Ali Rıza ve Teğmen Orhan, Albatros I uçağıyla keşif ve devriye uçuşları yaparekn Kabatepe üzerinde rastladıkları bir Ftransız uçağıyla harbe tutuşmuşlardır. Attıkları bir kurşun Fransız uğaının deposuna isapet etmiş ve uçak yanrak İntepe-Helles arasında yere düşmüştür. Bu hadise Türk tayyereciliğinin kazandığı ilk zaferlerden biridir.
Fokker tipi av ve bombardıman uçaklarının Türk hava kuvvetlerine girişiyle Çanakkale cephesine gelen müttefik uçaklarının faaliyetleri önlenmiş ve aynı zamanda Limni, Bozcaada ve İmroz adaları keşfedilerek uygun hedefler bombalanmıştır. Savaşın son döneminde hava gücü İngilzlerin ve Fransızların aleyhine dönmüştür.  Savaşın uzamasıyla müttefiklerin hava gücü de zayıflamış aksine Türk hava gücü giderek daha da güçlenmiştir. Çanakkale Zaferine Hava Kuvvetlerimiz büyük katkı sağlamıştır.
Kaynak
Zekeriya Türkmen, Çanakkale 1915 Türk Ordusunun Kara ve Hava Harekâtı, Berikan Yay, Ankara 2010.