TÜRK OCAĞI’NDA TÜRKLÜK COŞKUSU
Nazilli Türk Ocağı Türk Ocaklarının kuruluşunun 102. yılı nedeniyle Atatürk Anıtına yönetici ve üyeleriyle birlikte çelenk koydu. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çekim tarafından yapılan basın açıklaması aşağıdadır.

20.YÜZ YILIN BAŞINDA OSMANLI
Tanzimat Fermanı ile  birlikte Osmanlı İmparatorluğunun içinde baş gösteren ayaklanmalar  bölünmeler ikinci meşrutiyetin ilanıyla daha da hızlanmıştır. İttihatçılar, milli fikirler  taşısa da kötüye giden devlet idaresini milletin menfaatine olacak şekilde istenilen yola sokamadılar. Halkımız,  milli kimliğinin şuurunda  değildi. İşte milletin Türklük şuurunu ortaya çıkarmak, toplumu bilinçli hale getirmek, Türk Ocaklılar için çok önemliydi. İnsanlarımızı ferdlere tabi olmaktan birey olmaya, Türklük şuurunu vererek, kazandırarak, ümmet olmaktan, millet anlayışını kazandırmaya çalışmışlardır.  Bunu tespit eden Türk aydınları, bir araya gelerek “Türk Ocakları “ fikriyle  taçlandırıp, hayata geçirmişlerdir. Neden “Ocak”  kelimesi kullanılıyor diye düşünürsek… “Ocak”  kelimesi Türklerde değerli ve kutsaldır.  Türk toplumunun temel taşı olan aile ocaktır. Bu aileye verilen değeri ifade eder.

TÜRK OCAKLARI NEDİR ?  NASIL KURULMUŞTUR.
Türkiye’nin en eski sivil toplum kuruluşu olan Türk Ocakları 25 Mart 1912 de yaklaşık 102 yıl önce Türk varlığını tehlikede gören, çoğunluğunu 190 askeri Tıbbiyeli öğrencilerin meydana getirdiği vatan evlatları tarafından kurulmuştur. Türk Ocağı adıyla kurulan milli teşkilat, milletimizin bünyesinden ortaya çıkmıştır.  Türk Ocakları aziz milletimizin geçmişten geleceğe uzanan en köklü sivil toplum kuruluşudur. Bu kuruluş, Türklük şairi Mehmet Emin Yurdakul başkanlığında büyük fikir ve düşünce adamları; Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu, Ziya Gökalp, Hamdullah Suphi Tanrıöver, M.Ali Tevfik ve Ahmet Ferit Tek tarafından kurulmuştur. Ne var ki bu kuruluşa vesile olan 190 genç, Çanakkale’ye gönüllü gider ve hepsi de şehit olurlar.

TÜRK OCAKLARININ CUMHURİYETİN KURULUŞUNDAKİ YERİ NEDİR ?

Kuruluşunu takiben süratle teşkilatlanan Türk Ocakları 1919 yılında 35 şubeye ulaşmıştır. Osmanlı vatanını işgal etmeye başlayan istilacı güçlere karşı Milli Mücadeleyi organize etmeye başlamış, halkı açık hava toplantılarıyla uyararak, milli şuurun oluşmasına çalışmıştır. Ocağın faaliyetleri, sömürgecilerin hoşuna gitmediği için İstanbul’u işgal eden İngilizler tarafından karşılarındaki yegane milli üç olarak nitelendirdikleri Türk Ocaklarını kapatarak yöneticilerini Malta adasına sürmüşlerdir.

TÜRK OCAKLARININ AMBLEMİ NİÇİN BOZKURTTUR ?

Her Milletin nasıl “mit” i varsa Türk Milletinin “mit” i de bağımsızlık ve hürriyetin sembolü “BOZKURT” dur. Türklerin Ergenekon’dan çıkışında önlerinde Bozkurt vardı. Göktürklerin bayrağında Bozkurt vardı. Bir milli devlet kurmaya çalışan Atatürk’de Bozkurt’u benimsemiş paralara Bozkurt’u bastırmış, “Yavrukurt” teşkilatına Bozkurt amblemini vermiş, masasına Bozkurt heykeli koymuş, kurdurduğu bir çok sanayi kuruluşuna “Petrol Ofisi” gibi Bozkurt’u amblem olarak koydurmuştur. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

İKBAL KAYGISINDAN UZAKLAŞMALIYIZ.
Günümüzde çevre ülkelere baktığımızda etrafımızda barut  ve kan kokusu hakimdir. Millet olarak Milli Ülküler etrafında birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendirerek her zamankinden daha çok güçlü olmak durumundayız. Türk insanının geçmişte çektiği büyük sıkıntılar herkesin malumudur. Kaynağı yabancı sermaye olan, milletimizin menfaatine olmadığına inandığımız hiçbir zorlama ve oluşumu  dayatmayı   Türk insanı  kabul etmez, edemez. Türk Ocaklarının varlığı; Türk devletine oynanan çirkin oyunlara, fitne ve fesata karşı gelme sebebidir. Aynı Ocak’tan gelenler, aynı Ocak’tan yetişenler,  aynı acıyı, aynı ekmeği paylaşanlar bu tuzaklara düşmeyecektir. Gün iri ve diri olma günüdür. Kaybedilen zaman kişilerin değil, milletimizin kıymetli zamanıdır. Türk Milliyetçileri siyasi çalkantılardan,  ikbal kaygısından uzaklaşmalıdır.

TÜRK’ÜN HAS OCAĞI

Türkiye üzerinde yapılan hesapları, hazırlanan projeleri görmezlikten gelen, bunların varlığının ifade edilmesini “komplocu safsatalar ve paranoya” diye nitelendirip küçümseyen, akıl noksanlığı içinde olan köksüz aydınların, menfaat odaklarının çalışmalarına rağmen, milletimizin tarihî ve kültürel birikiminin, sağ duyusunun, engin vatanseverliğinin bütün bu tuzakları boşa çıkaracak derecede güçlü olduğundan kimsenin kuşkusu olmasın.“Ocak”lara güç verin, destek olun. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 11.Ekim.1924 günü Şebinkarahisar Türk Ocağında; “Türk Ocağı, Türk’ün has ocağı, varlık ve birlik ocağı, yüksek alevlerle tütsün, muhitine nurlar saçsın; yaşasın ve yaşatsın. Türk Ocağı, Türk Ocağı Türklük güneşinin ocağıdır. Asırlardır bunu söndürmek için çalıştılar. Bu Ocak bizi aydınlattı.” demiştir. Türk Ocaklarının  102. Yılı milletimize hayırlı olsun.

TÜRK OCAKLARI DERNEĞİ NAZİLLİ ŞUBESİ