ESKİŞEHİR TÜRK OCAĞININ YENİ DÖNEM İLK PERŞEMBE SOHBETİNDE Prof. Dr. Turan AKKOYUN, MEDYA ve GÜNDEMİN ŞEKİLLENDİRİLMESİNİ KONUŞTU.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı ve İletişim Fakültesi Sinema Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turan Akkoyun, Eskişehir Türk Ocağı Perşembe Sohbetlerinde “Medya ve Gündemin Şekillendirilmesi” konusunu değerlendirdi. Eskişehir Türk Ocağının 35 senedir yapageldiği Perşembe Sohbetlerinde coşkulu bir dinleyici kitlesinin ilgiyle takip ettiği konuşmada sayın Akkoyun özetle;

Buna göre Matbuat, basın, kitle iletişim araçları, medya kavramları bilimsel ve teknolojik gelişmelerle bağlantılı olarak isim değişiklikleriyle günümüze kadar uzanmıştır. Ortaya çıkışından itibaren onu elinde tutanlar ile onu ele geçirmeye çalışanlar arasında ciddi bir rekabet olduğuna şahit olunmaktadır. Bu durum onun ekonomik anlamda çok kazançlı bir sektör olmasıyla bağlantılı değildir. Her şeyden evvel fikir akımlarında matbuatı görmekteyiz. Osmanlıcılık, Yeniden İslamlaşma, Türkçülük ve diğer tali fikirlerin tamamı matbuatta karşılık bulmuş, kendi içerisinde ve birbirleri arasında tartışmalarla şekillenmiş hem fikir akımları, hem fikirler, hem de fikir adamları kendilerini güncelleme imkanı yakalamışlardır.

Medyanın belki de en önemli fonksiyonu dünyayı fikren düzenleyip, organize etmesidir. XIX. yüzyıl sona ererken icat edilen sinema bir ay gibi kısa bir sürede ülkemize gelmiştir. Bu yeni sanat dalının süratiyle ilgili değildir. Bilakis dönemin hükümdarı II. Abdülhamit’in bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından değil merkezinden izleme siyasetinin bir sonucudur.

Sosyal medya, insanın düşünce, fikir ve kendileriyle ilgili bilgileri paylaşmak üzere bir araya geldiği ortak bir yerdir. Sosyal medya terimi, diğer insanlara ulaşmak ve onlarla bağlantı kurmak, bir ilişki yaratmak, güven inşa etmek ve bu ilişki içerisindeki insanlara sunulan ürünü, satın almaya hazır olduklarında orada olmak için tüm bu teknolojileri nasıl efektif kullanabileceğidir.

Süratle gelişen dijitalleşmenin kaçınılmaz sonucunda yolu kendiliğinden belirlenen sosyal medyaya yönelik düzenlemeler dünyanın birçok ülkesini hukuki düzenlemeye zorladı, bir kısmı gerçekleştirildi, bir kısmı üzerinde de çalışmalar sürdürülmektedir.

Bireysel anlamda ücretsiz kullanım kişiyi ürüne dönüştürmektedir. Uluslararası büyük organizasyonlar halindeki sosyal medya şirketleri gelirlerinden vergiler veriyorlar. Kısacası birer ticari işletmedirler. Bunun için kâr elde etmeleri gerektiğinden hizmet verdikleri toplumlarda menfaat alanları açmak zorundadırlar.

XIX. Yüzyıldan ve Sanayi Devriminden beri insanı daha çok tüketime yönlendirilen ekonomik güçler sosyal medyayı daha da yaygınlaştırarak aslında ana düşüncelerini de yani tüketimi engellenemeyecek düzeye ulaştırmayı da başarmışlardır. Onu kullanmayan ya da kullanamayanlar dışarıda kaldığı gibi daha fazla bedel ödemeye de mahkum edilmektedirler.

Günümüzün dijitalleşmesiyle gelinen medyatik anlayışın kaçınılmaz mecrası durumundaki sosyal medyada kolaylıkla gerçekleştirilen paylaşımlar, sanal bir sosyalleşme sağlamakta, mahremiyet sınırlarını ortadan kaldırmaktadır.

İsmail Gaspıralı, Ziya Gök-Alp, Mehmet Akif, Peyami Safa, Atsız, Cevat Rifat Atilhan, Osman Yüksel Serdengeçti, Necip Fazıl, Mehmet Eröz, Mustafa Kafalı, Necmettin Hacıeminoğlu, Erol Güngör, Yücel Çakmaklı gibi medyanın farklı zaman ve türlerinden örneklendirmelerle gündemi belirleme yeteneği medyanın durumuna göre farklı farklı olmaktadır.

« arasında 2 »