Eskişehir Türk Ocağı geleneksel Perşembe Sohbetleri 19.12.2013 tarihli programının konukları Şair Mehmet Ali Kalkan, Şef-Müzik Öğretmeni Muharrem Atabay ve ses icracıları Hatice Şensoy ile Sezen Dingiloğlu idiler. “Karacaoğlan Der ki” başlıklı sohbette kültür dünyamızın zenginleşmesine en büyük ve en anlamlı katkıları verdiği bilinen Karacaoğlan’ın şiirleri ve türküleriyle hisli ve coşkulu bir gece yaşandı.
Mehmet Ali Kalkan, merhum şairimiz Dilaver Cebeci’yi ve merhum Nevzat Kösoğlu ağabeyimizi anarak başladığı sohbetinde sazın tarihçesine kısaca değinerek Dilaver Cebeci’nin saz üzerine kaleme aldığı muhteşem şiirini okudu. Akabinde Muharrem Atabay muhteşem bağlama tekniği ve üslubuyla yaptığı açışın ardından Nevzat Kösoğlu’nun hal-i hayatında çok severek dinlediği “Huma Kuşu” adlı eseri okuyarak izleyicileri daha programın başında duygu vadisine sevketti.
Torosların müstesna iklimi ve hayat tarzının en güzel tasvirlerini yapan Karacaoğlan’ın şiirlerinde en temel unsurların “Sevgi, sevilmek, hasret” olduğunu söyleyen Kalkan’ın ardından Sezen Dingiloğlu “Kulak Verdim Dört Köşeyi Dinledim” türküsünü seslendirerek konukların beğenisine mazhar oldu. Yine Şair Mehmet Ali Kalkan tarafından Dr. Turgut Günay (Yitik Ozan)’ın bağlamaya atfettiği enfes şiir okundu;
Her sevgi bir düğüm atmış koluna 
Dokundukça inler yarası vardır 
Irak gönüllerin uçurumuna 
Ezgiden bir köprü kurası vardır 

Aslı saçlarını yönüne sermiş 
Altı tel koparıp göğsüne germiş 
Kerem yarasından bir kabuk vermiş 
Sızlaya sızlaya vurası vardır.

Şiirin ardından ses icracısı Hatice Şensoy, “Güzel ne güzel olmuşsun” ve “Ela gözlüm ben bu elden gidersem” türkülerini ustalıkla seslendirdi. Karacaoğlan türküleri şöleni “Yine dertli dertli iniliyorsun”, “Gele gele geldik bir kara taşa”, “Yeşil başlı gövel ördek”, “Esti seher yeli”, ve “Seher Yıldızı” ile devam etti.
Şehrimizin kıvanç kaynağı şairimiz M. Ali Kalkan kendi şiirlerinden verdiği örnekler ile de gönül telimizi titretti. Şairin şiirdeki kudret ve üslubu hakkında fikir verir ümidiyle okuduğu güzel şiirlerin sadece birer kıtasını burada zikredelim,

Türküler
İçinde hayat var,can var,biz varız, 
Sevdadır kadına,ere türküler. 
Her bir nağmesinde Türk’ü duyarız, 
Söylenen,yaşanan töre türküler.
Bana Bir Türkü Söyle
Gözlerin yangın yeri, 
Ne olmuş sana böyle? 
Bırak gamı kederi, 
Bana bir türkü söyle. 
Ne Güzel
Dağ boyu sevdalar gönül bağında,
Yağmurun sırrını çözmek ne güzel,
Aşk sarhoşu olup can konağında,
Dertleri uyutup sızmak ne güzel…
Gecenin sürpriz konuklarından hiciv şairi Rasim Köroğlu’nun irticalen yaptığı hiciv örnekleri ve naklettiği hatıraları geceye renk kattı. Bağlama virtüözü Muharrem Atabay’ın “şelpe” tekniği ile yaptığı icra ve Eskişehir Türk Ocağı başkanı Prof.Dr. Nedim Ünal’ın teşekkür konuşmasıyla bu muhteşem kültür ziyafeti sona erdi.