Bu haftaki Perşembe Sohbetimizde “Osmanlı Merkez Yönetimi Üzerine Tespitler” konusuyla Anadolu Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Doğan bizlerle oldu. Osmanlı müesseseleri ve medeniyeti üzerine çalışmaları ile bilinen Muzaffer Doğan, özetle aşağıdaki bilgileri konuklarımızla paylaştı: 1-Divan-ı Hümayun’un Nitelikleri -Devletin bütün işlerinin görüldüğü birim olması Üyeler dönemsel olarak değişmekle beraber padişah, sadrazam, vezirler, defterdar, kazaskerler nişancıdan ibarettir. Toplantılarda önce devletler arası ilişkiler ve sınır meselelerinin ele alınır, ardından mülki ve mali idarenin meseleleri ele alınırdı. (Atamalar, eyalet yönetimi, adaletnameler vs. ). Divan kapanmadan önce de adli meseleler ve davalara geçilirdi. (Divanda bunlar yapılırken ihtisas sahibi görevliler maliye adına defterdar, adli davalar adına kazaskerlerdi. Diğer konular ortak görüş belirlenerek halledilirdi.) -Adaletin kapsamlı ve etkin tecelli ettiği en üst merci olması. Padişahın divanda varlığı devlet işlerinin ve davaların en yüksek merciler eliyle ve hatasız görülmesine etki ederdi. Padişahların meşruiyet kaynaklarından en temelinin adillik olması zorunluluğu divanı her ihtiyaç sahibine açık hale getiriyordu. Dolayısıyla divanda en zengin veya nüfuzlu kimseler ile basit bir köylü yan yana gelebiliyordu. 2- Babıali’nin oluşumu ve tekamülü -Divanı hümayunun Babı ali’ye taşınmasını gerektiren gelişmeler Padişahın sefere gitmemesi bütün sorumlulukları sadrazama yüklüyordu. Hızlı ve etkin kararlar için sadrazamlara barış zamanlarına göre daha fazla yetkiler tanınıyordu. Bürokrasi de buna uygun çalışmaya sefer zamanlarında alıştı. Merkeze dönüldüğünde bu bağımsız hareket etme alışkanlığı devam etti ve Saray’dan Babıali’ye daha fazla sorumluluklar taşınmış oldu. Sadrazamın maiyet memuru olan sadaret kethüdasının iç işlerinden sorumlu hale getirilmesi taşra birimlerinin daha etkin denetlenmesini sağladı. Atamalardan, taşra idarecilerinin icraatlarının denetlenmesine kadar teşkilatlı bir yapı kuruldu. Merkezde taşra vezirlerini temsil eden kapı kethüdalarının etkinleştirilmesi, bunların sadaret kethüdasının kontrolünde olmaları, mali anlamda görevler üstlenmeleri merkezin etkinliğini üst seviyelere taşıdı. Gelişen merkez bürokrasisinde kalifiye eleman sayısının artışı, taşraya gönderilen müfettiş, mübaşir, tatar gibi merkezin taşrayı kontrol araçlarını çoğalttı ve bu işlemleri sıklaştırdı. Saraydaki müteferrika, divan çavuşları gibi kontrol araçlarını Babıali’nin kullanmasını sağladı. -Babıali’nin oluşumunun bürokratik sonuçları -ihtisaslaşma ve uzmanlaşma -Daha gelişmiş bürolar ve nicelik-nitelik artışı -Kalemiye’nin yükselişi sebebiyle bürokraside sivilleşme süreci -Saray’ın ve padişahın değişen rolleri -Sarayda padişaha has bir kadronun varlığı, saray ağaları, musahip paşalar. Gölge kabine. -Babıali kararlarının onay makamı olma özelliğinin devamı. (Devlet işleriyle ilgilenmede yoğunluğun farklı bir konumda devamı. Telhis, hattı hümayun, ferman nitelikli evrakın padişah adına çıkartılıyor olması. -Babıali ile bağlantılı olarak meşveret meclislerinin yaygınlaşır, ilmiyenin ve diğer grupların yönetime katılmasının aracı olarak bu tür meclisler oluşur. Şeyhülislam dairesinin ve ilmiyenin idari işlerdeki ağırlıkları da azalır. Sorular ve hediye takdimiyle beraber program sona erdi.