“Özel Gereksinimli Bireylere Hukuki, Dini ve Sosyolojik Yaklaşım” Konulu bu haftaki sohbetimizde kendisi de bir özel gereksinimli bir birey olan Av. Alperen SELVİ yer aldı. Sayın SELVİ ilgiyle takip edilen konuşmasında özetle:

Bir kavramı nasıl tanımladığımız o kavrama yaklaşımınızı gösterir. Bu bağlamda Özel Gereksinimli Bireylerin hukuki terminolojisini ortaya koymak elzemdir. 1970’lerden itibaren ortaya çıkan Özel Gereksinimli Bireylerin faaliyetleri, uluslararası düzenlemeler yapılmasına zemin hazırlanmıştır. Bu süreç 2006 yılında zirveye ulaşmış ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme” kabul edilmiştir. Özel Gereksinimli Birey kavramının ilk karşılığı olarak “retarded” sözcüğü kullanılmıştır. Kelime köken olarak; geciktirmek, yavaşlatmak anlamındaki “retard” sözcüğüne dayanmaktadır. Bu açıdan bakarsak engelli “geciktiren, yavaşlatan” anlamına gelmektedir. Ancak günümüzde uluslararası metinlerde Özel Gereksinimli Birey kavramının genel kabul gören karşılığı “disabled” sözcüğüdür. Bu kelimenin kökeni ise yapabilmek anlamındaki “able” sözcüğüne dayanır. Nitekim, bu kelimenin başına “dis-” olumsuzluk eki getirilerek engelli kavramının karşılığı oluşturulmuştur. Bu açıdan yaklaştığımız zaman Özel Gereksinimli Birey “yapamayan”  anlamına gelmektedir. Türk hukuku özelinde üzülerek belirtmek gerekir ki; mevzuatımız terminolojik gelişimde olumlu cihette yol alsa da, terminolojik yeknesaklık açısından kaotik bir tablo sergilemektedir. Başta 1982 Anayasası olmak üzere kanun, yönetmelik vs. normatif düzenlemelerde belirttiğimiz terimler dağınık biçimde yer almaktadır. Bu durum, Türk hukuku için bir “eksi” olarak değerlendirilebilir. Özel Gereksinimli Birey kavramının mevzuatımızdaki durumunu ortaya koyduktan sonra bu kavram için kullanılan terimleri etimolojik açıdan irdelemekte fayda vardır. Mevzuatımızda tercih edilen ilk terim olarak sakat, “düşük, döküntü, hor, kıymetsiz şey” anlamına gelmektedir. Sonraki terim olan özürlü, “bağışlama” anlamındaki özür kelimesinden türetilmiştir. Nihayet, mevzuatımızın son tercihi olan engelli terimi ise, “yoluna çıkmak, mani olmak” anlamında olduğu düşünülen engel sözcüğüne dayanmaktadır. Bu bağlamda, kanun koyucunun engelli bireyleri öncelikle “düşkün” olarak görüldüğü sonra bakış açısının “bağışlanacak veya kusurlu” yönünde evrildiği nihayet “mani olunan” yaklaşımını benimsediğini söyleyebiliriz. Önemli belirtmek gerekir ki artık mevzuatımızda “Engelli” teriminde yerini yavaş yavaş “Özel Gereksinimli Birey” terimine bırakmaktadır.

İslamiyet açısından Özel Gereksinimli Bireyleri ele aldığımızda açıkça görmekteyiz ki Allahu Teala, bu insanların bazı özelliklerle dünyaya gelmelerini takdir etmiş ve bu insanlara rahmet kapılarını sonuna kadar açmıştır. Ayrıca durumlarına özel birçok konuda ruhsat da tanınmıştır. Kur’an-ı Kerim incelendiğinde Abese Suresinin ilk 12 Ayetinin nüzul sebebi Resulullah’ın, Abdullah Bin Ümmi Mektum ile ilgilenmeyi ertelenmesidir. Bu olay üzerine Allahu Teala, Resulullah’ı ikaz etmiştir. Sadece bu olay bile Allah’ın Özel Gereksinimli Bireylere gösterdiği önemi ortaya koymak için yeterlidir. Kur’an’ı Kerim’in açıklayıcısı olan Resulullah’ın sözlerine yani hadislerle Baktığımızda da şu hususu görmekteyiz. Dini açdan Özel Gereksinimli Birey olmanın iki getirisi vardır. Birincisi günahlara kefaret olması, ikincisi manevi derecesini arttırmasıdır. Nitekim bu konuda Said Nursi’nin yazmış olduğu Hastalar Risalesi’nde de müspet yönde değerlendirmeler bulunmaktadır. Sonuç olarak Allah’ın bazı insanlar için takdir ettiği özellikler, murat ettiği şekilde kullanılırsa dünya ve ahiret yaşamı için fark attıracak güzellikleri kazandırmaktadır.

Sunumun sonunda çeşitli siyasi figürlerin Özel Gereksinimli Bireyler bağlamında yaptıklarına değinen ve toplumda Özel Gereksinimli Bireyler hakkında yer alan yanlış sözleri ortaya koyan Av. Alperen SELVİ, akabinde Ocak Başkanı Prof. Dr. Nedim ÜNAL’a Özel Gereksinimli Yazar Can Ahmet VURAL adına kitaplarını takdim ederek Ocak kütüphanesine hibe etti.” Çok sayıda sorulan Soru ve cevaplardan sonra Ocak Başkanımız Prof. Dr. Nedim ÜNAL konuşmacıya ŞÜKRAN BERATI takdim etti.https://www.youtube.com/watch?v=PLMskwjqH5U&t=84s&ab_channel=ESK%C4%B0%C5%9EEH%C4%B0RT%C3%9CRKOCA%C4%9EI