Psikoloji Perspektifinden Ahilik:  Endüstriyel ve Örgütsel Psikolojinin Gelişiminde Ahilik Teşkilatı

ÖZET

Bu çalışma, 13. yüzyılın başında fütüvvet anlayışı benimsenerek Ahi Evran tarafından kurulan Ahi teşkilatının görevleri ile modern psikolojinin bir alt dalı olan ve tarihi I. Dünya Savaşı yıllarına dayanan endüstriyel ve örgütsel psikolojinin görevlerinin karşılaştırılması için yapılmıştır. Makalenin amacı ahiler ile endüstri ve örgüt psikologlarının görev tanımlarının karşılaştırmalı incelemesini yapmak, buna bağlı olarak benzerlik ve farklılıklarını tespit etmektir. Çalışma betimsel tarama modelinde nitel bir araştırma olup veriler doküman incelemesi yönteminin aşamaları izlenerek toplanmıştır. Yapılan literatür taraması sonucunda öncelikle Ahi Evran’ın biyografisi incelenmiş daha sonra fütüvvet ideolojisi irdelenerek Ahilik teşkilatının tarihine değinilmiştir. Devamında ahilerin görevleri listelenmiştir. Ardından endüstriyel ve örgütsel psikolojinin kısa tarihi ile endüstri ve örgüt psikologlarının görevleri aktarılmış, elde edilen veriler tablo haline getirilmiştir. Tablodan yola çıkılarak ahilerin yaklaşık 7 yüzyıl önce endüstri ve örgüt psikologlarının görevlerini tamamen aynı olmamakla birlikte “fütüvvet” anlayışıyla büyük oranda yerine getirdiği kanısına varılmıştır. Bu bağlamda Ahilik teşkilatıyla ilgili çalışmalarda psikoloji perspektifinin gerekliliği vurgulanmış, endüstriyel ve örgütsel psikolojinin hem ulusal hem de uluslararası gelişiminde Ahilik teşkilatının yol gösterici olabileceği önerilmiştir.

Anahtar kelimeler: Ahi Evran, Ahilik Teşkilatı, Fütüvvet, Endüstriyel ve Örgütsel Psikoloji

 PSİKOLOJİ PERSPEKTİFİNDEN AHİLİK: ENDÜSTRİYEL VE ÖRGÜTSEL PSİKOLOJİNİN GELİŞİMİNDE AHİLİK TEŞKİLATI

GİRİŞ

Ahi Evran

Asıl adı Şeyh Nasîrüddin Mahmud Ahî Evran b. Abbas olup Ahî Evran (Evren) adıyla tanınır. Tarihî bir hüviyete sahip bulunmasına rağmen gerçek kişiliği menkıbeler içinde kaybolmuştur. “gök, kâinat” ve “yılan, ejderha” anlamlarına gelen Evran ismi, efsanevi kişiliğinin bir işareti sayılabilir. (Şahin, 1988:529)

Birçok alanda adından söz ettirmiş ilim ve irfan sahibi Ahi Evran, 1171 yılında Azerbaycan’ının Hoy kasabasında doğmuştur. Hayatının ilerleyen dönemlerinde Evhadü’d-Din ile tanışmış onunla bağlarını koparmamaya özen göstermiştir. Daha sonra birlikte Kayseri’ye gelmişlerdir. Gelişlerinden kısa bir zaman sonra da Ahi Evran burada Ahilik teşkilatını kurmuştur.

Fakir bir ailenin çocuğu olan Ahi Evran önce bir demircinin yanında çalışmaya başlamıştı. Daha sonra debbağlık (deri işlemeciliği) sanatına girerek bu meslekte müstesna bir kabiliyeti olduğunu göstermiş, çalışkanlığı ve kabiliyeti sayesinde iki yılda kalfalığa geçmiştir. Ahilik konusunda ise kendisine Ahi Mahmud ders vermiştir. (Ekinci, 1989:24)

Ahi Evran usta olmasının ardından teşkilatta Ahî Şeyhi olarak görev almış, sonrasında gayretleriyle “Ahî Babalık” a yükselmiştir. Bu süreçte toplum tarafından Anadolu’daki bütün sanatların piri olarak kabul edilmiş, tüketiciyi her zaman önemsemiştir. Bu sebepten her fırsat bulduğunda esnafları ziyaret ederek onları denetlemiştir. Hatta literatüre “Pabucu dama atılmak”[1] deyimini de Ahi Evran kazandırmıştır.

Tarihe büyük bir miras bırakan Ahi Evran, 1329’da 93 yaşında ölmüştür ve kabri Kırşehir’dedir.

Fütüvvet ve Ahilik Teşkilatı

Fütüvvetin tanımını vermeden önce nereden geldiğini görmek gerekirse: “Feta” Arapçada genç, delikanlı, köle, hizmetçi, cömert gibi manalar taşır. Çoğulu “fityan” ve “fitye”dir. Bu kökten gelen “Fütüvvet” ise, sözlükte kerem, mürüvvet, cömertlik, gençlik anlamlarına gelmektedir” (Demirci, 1996:44). Fuad Köprülü de Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşu kitabında Massignon’un fütüvveti “chevalerie insurrectionelle, héroisme hors lois”[2] şeklinde tarif ettiğini yazmıştır. Ardından bunu onaylayarak şunları eklemiştir: “Tasavvuf tarikatlerinde, bu tabir pek tabii olarak bundan daha farklı bir manevi mânâ almıştır; lâkin bu bahsettiğimiz içtimai sınıfın ahlaki prensibi olarak fütüvvet, yani yiğitliğin başlıca mânâsı budur.” (Köprülü, 2016:138). Bu ideolojiyi benimseyenler Fütüvvet Teşkilatı yapısı altında örgütlenmişlerdir ve teşkilatın esaslarını Fütüvvet-nameler belirlemiştir. Ayrıca Fütüvvet-nameler aynı zamanda Ahilik teşkilatının esaslarının da yazılı kaynağı olmuştur.

Anadolu’da İslamiyet’in yeni doğduğu sancılı dönemde, Ahi Evran Şeyh Nasirü’d-din Mahmud gibi bilge kişilerin rehberliğinde Fütüvvet Teşkilatı’nın yapısı içinde Ahilik denilen ayrı bir örgüt baş göstermiştir. Bu durumu Haşim Şahin’in şu sözleriyle desteklemek de mümkündür:

Yüzyıllar boyunca İslam-Türk toplumunda sosyal dayanışmanın, birlik ve beraberliğin, iktisadî kalkınmanın, siyasî istikrarın en önemli unsurlarından birisi olarak kabul edilen ahilik teşkilatının kökeni, İslam toplumunda hicretin ikinci yüzyılından beri bilinen fütüvvet birliklerinin bir araya gelmesiyle kurulmuş olan fütüvvet teşkilatına dayanır. (Şahin, 2007:175)

Yalnız burada Neşet Çağatay’ın vurguladığı şu noktaya dikkat edilmelidir: Anadolu ahiliği ilk sıralarda, özellikle XIII. yüzyıl başında Selçuklular döneminde İslam dünyasında ün salmış fütüvvetçiliğin Anadolu’daki bir uzantısı sanılmışsa da fütüvvetçilikle bazı benzerlikler göstermesine rağmen temelde ahilik, Türk konukseverliğinin, yardımseverliğinin sanat ve meslekle özleşmiş bir ürünüdür. (Çağatay, 1990:21)

Ahi, Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde “cömert, kardeş ve Ahilik ocağından olan kimse” olarak aktarılmış, Ahilik ise “cömertlik” ve “Kökleri eski Türk törelerine dayanan ve Anadolu’da yüksek bir gelişim gösteren esnaf, zanaatçı, çiftçi vb. bütün çalışma kollarını içine alan ocak.” olarak tanımlanmıştır (https://sozluk.gov.tr/, Erişim tarihi 23.03.2021). Dolayısıyla cömertlik başta olmak üzere bu gibi özelliklere sahip olan genç kesim Ahilik teşkilatının esas unsurları olmuştur.

Ahilik teşkilatı, Ahi Evran’ın 1205’te Anadolu’ya gelişinden kısa bir süre sonra Selçuklu döneminde kurulmuştur. İlk olarak Kayseri’de kurulan bu teşkilatın doğuşunda Moğol istilaları tetikleyici olmuştur. Teşkilat, esnaf ve halkın karşılıklı huzur içinde olmasını sağlamaya yönelik politikalar izlemiş, oldukça geniş bir alanda etkili olmuştur.

Ekinci, Ahilik teşkilatının öncelikli amacını “Toplumun bütün fert ve kurumları arasında iyi münasebetleri kurarak herkesin huzur içinde yaşamasını sağlamak” (Ekinci, 1989, 29) şeklinde ifade etmiştir. Bu gaye etrafında toplanan “Ahi birlikleri başlangıçta debbağ, saraç ve kunduracıları kapsayan bir teşkilat olarak ortaya çıkmış, gelişerek bütün esnafı ve üye olmak isteyenleri bünyesinde toplayan çok yönlü sosyal bir kuruluş haline gelmiştir” (Poyraz, 1996:141).

Toplumun büyük kısmını teşkilata dâhil ederek büyüyen ahilerin sorumlulukları giderek artmıştır. Artan sorumluluklarla birlikte iş bölümü ve teşkilat üyelerinin her bireyi kontrol etmesi güçleşmiştir fakat bu durum teşkilatlanma sayesinde kolayca aşılmıştır. Ahilerin teşkilatlanma yapısı yukarıdan aşağıya doğru şöyle gösterilebilir:

Tablo 1.:  Ahilik Teşkilat Yapısı

Ahî Şeyhi             :Kırşehir Ahî Evran Tekkesi Şeyhi
Ahî Baba              :Her ildeki bütün ahîlerin babası
Ahî                       :İldeki her bir zanaat şubesinin başı
Yiğitbaşı              :Server, Ahi’nin yardımcısı ve esnaf arasındaki düzeni sağlayan kişi

Kaynak: Arslan, 2015:255

Bunun yanı sıra Hüseyin Arslan aynı çalışmasında farklı bir kaynaktan (Akt. Arslan, 2015:255) aldığı, Ahî Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Demir tarafından hazırlanmış olan aşağıdaki tabloya yer vermiştir. Bu tablo incelendiğinde Ahî Birliklerinde Yönetim, Organizasyon ve Görev Dağılımının nasıl yapılandığı görülür:

Tablo 2.:  Ahî Birliklerinde Yönetim, Organizasyon ve Görev Dağılımı

Ahi Baba                  :Kethüda, Ombudsman, Yönetim Kurulu Başkanı
Yiğitbaşı                   :Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Ustabaşı ve İşçibaşı  :Kalite Güvence ve Üretim Sorumlusu
Hakem Heyeti          :Ehl-i Sına’a veya ehl-i Hibre. Tüketici Haklarını Koruma, Müşteri Şikâyet Masası ve Ahi birliklerinin yönetim kurulu üyeleri. Bu son ikisi Yiğitbaşı’na bağlı çalışır.
Yolatası                    :Ustalık yolunda yetişen kalfaların iş dışı eğitiminden sorumlu kıdemli ustalar.
Usta                          : 
Kalfa                        :
Çırak                        :
Yamak                     :

Kaynak: Akt. Arslan, 2015:255

Tarihte ciddi ölçüde yeri olan Ahi teşkilatının görevleri, araştırmanın konusu kapsamında basitçe şu şekilde sıralanabilir:

  • Dükkân açabilme yetkisine karar vermek,
  • Esnaf ahlakına uymak,
  • Esnaf (çalışanlar) arasındaki düzeni sağlamak,
  • Esnaf haklarını korumak,
  • Hak, hukuk ve hakkaniyete önem vermek,
  • İnsanların işlerini içten ve güler yüzle yapmak,
  • İş bölümü ve iş birliğini yönetmek,
  • Kişiye uygun mesleği seçmek, 
  • Kişiye mesleki eğitim vermek,
  • Kurallara ve teşkilata bağlı kalmak,
  • Maaş planlaması yapmak,
  • Müşterilerin sorunlarıyla ilgilenmek,
  • Üretilen ürünlerin denetimini yapmak,
  • Ürün fiyatını belirlemektir.

Endüstriyel ve Örgütsel Psikoloji

Endüstriyel ve örgütsel psikolojinin doğuşu I. Dünya Savaşı yıllarına dayanmaktadır. ABD askerlerinin savaş döneminde orduya neye göre seçileceği, iş bölümünün nasıl gerçekleştirileceği ve yapılan işlerdeki başarı oranının yeterli olup olmadığı gibi konularda çeşitli problemler ortaya çıkmıştır. Bu sebeple ABD ordusu Amerika Psikoloji Derneği’nin (APA) konuya dâhil olmasını ve onlardan bu problemlere çözüm üretmelerini istemiştir. APA’nın müdahalesiyle ordudaki askerlere önce -Alfred Binet ve çalışma arkadaşı Theodore Simon (https://klinikpsikoloji.com.tr/stanford-binet-zeka-testi/, Erişim tarihi 28.03.2021) tarafından hazırlanan- Binet zekâ testi uygulanmıştır. Fakat bu test, bir grubun zekâ özelliklerini saptamakta yetersiz kalmıştır. Bu sorunu ortadan kaldırmak için de Ordu Alfa (Army Alpha) ve Ordu Beta (Army Beta)[3] adında iki yeni test geliştirilmiştir.

“İkinci Dünya Savaşı’nda da yoğun bir şekilde kullanılan uçakların, pilotların kapasitesine uygun biçimde tasarlanması, bu alandaki çalışmaların gelişmesinde rol oynamıştır ve dolayısıyla, yetenek ve kişilik testlerinin doğuşu söz konusu olmuştur” (Akt. Kümbül Güler, 2015:14). Ayrıca “savaş sırasında, Scott tarafından geliştirilen Personel sınıflandırma ve Değerlendirme Yöntemi, Personel Sınıflandırma Komisyonu tarafından subayları değerlendirmek ve özel durumlarda görevlendirmek amacıyla kullanılmış ve bu çalışma yine çok başarılı bulunmuş, ordu tarafından üstün hizmet madalyası ile ödüllendirilmiştir” (Akt. Öğülmüş, 2016:2).

20. yüzyılın ilk çeyreğinde endüstriyel ve örgütsel psikolojinin kapsama alanı yalnızca personel ve personele uygun iş seçimiyle sınırlı kalmıştır. Bu durum 1927’de Hawthrone fabrikasında Western Elektrik Şirketinin yaptığı bir araştırmayla değişmiş ve disiplinin içeriği genişlemiştir. Sadece fiziksel çalışma ortamının incelenmesini içeren bu araştırma, bittikten sonra sonuçlarıyla başta psikologlar olmak üzere herkesi şaşırtmıştır. Elde edilen verilere göre çalışma ortamında sosyal ve psikolojik koşulların fiziksel koşullardan daha etkili olduğu görülmüştür. Bunun üzerine psikologlar iş yerindeki gruplaşmaları, çalışan ve yönetenlerin davranışlarını, iş yeri yönetimiyle çalışanlar arasındaki komünikasyonu ve bunun yanı sıra memnuniyet ve istihsal konularını incelemeye yönelmiştir. Daha sonraki dönemde Hawthrone fabrikasındaki araştırma sonuçları baz alınarak; çalışma ortamının bu yönleri, çalışmanın yapıldığı ortamın sosyal psikolojik iklimini oluşturduğu için çok önemsenmiştir (Schultz ve Schultz, 2001:355).

 Bu değişikliklerin ardından psikoloji alanında belli bir yer edinen endüstri ve örgüt psikologlarının görevleri şöyle sıralanabilir:

  • Çalışanları denetlemek ve çalışanların motivasyonlarını arttırıcı ortamlar oluşturmak,
  • Çalışan haklarını korumak,
  • Çalışanların işlerine ve çalıştıkları kuruma bağlılıklarını inceleyip sorun varsa bunlara çözüm önerileri sunmak,
  • Çalışanlarla yönetim arasındaki ilişkileri incelemek,
  • Doğru insanla doğru işi eşleştirmek,
  • Eğitmenlik yapabilmek (şirketler, üniversiteler),
  • İş ettiğine uygun davranmak,
  • İş ortamını kültür ve kültürel değişimler çerçevesinde oluşturmak,
  • Kurumdaki verimin artması için gerekenleri yerine getirmek ve geliştirmek,
  • Personel seçimi yapmak,
  • Reklamcılık,
  • Şirket tarafından oluşturulan çalışma planı ve stratejilerinin personele uyup uymadığını denetlemek,
  • Ücret planlamasını yapmaktır.

ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ

Bu çalışmanın amacı; 13. yüzyılda Ahi Evran’ın fütüvvet anlayışıyla kurduğu Ahilik Teşkilatı ile tarihi I. Dünya Savaşı yıllarına dayanan endüstriyel ve örgütsel psikolojiyi karşılaştırarak incelemek, ahiler ile endüstri ve örgüt psikologlarının görevlerinin benzerlik ve farklılıklarını tespit etmektir. Yapılan literatür taraması sonucunda Ahilik teşkilatıyla ilgili çalışmalarda psikoloji biliminin eksikliği bu araştırmaya önem atfetmiştir.

YÖNTEM

Ahi Evran’ın kurucusu olduğu Ahilik teşkilatına tabii ahilerin görevleri ile endüstri ve örgüt psikologlarının görevlerinin karşılaştırılarak incelenmesini amaçlayan bu çalışma, betimsel tarama modelinde nitel bir araştırmadır.

Çalışmada verilerin toplanması, doküman incelemesi yönteminin aşamaları izlenerek yapılmıştır. Doküman incelemesi; araştırılması hedeflenen olgu veya olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsayan bir araştırma çeşididir. Nitel araştırmalarda tek başına veri toplama yöntemi olarak kullanılabileceği gibi diğer veri toplama yöntemleriyle birlikte de kullanılabilir. (Akt. Demir, 2017:19)

SONUÇ VE TARTIŞMA

Ahilik teşkilatını konu alan akademik düzeyde birçok çalışma mevcuttur. Ancak günümüz iş dünyası, bu teşkilatın esaslarını uygulamak yerine; verimliliğin artırılması, doğru insanla doğru işi eşleştirmek, personel seçimi ve ücret planlaması yapmak gibi birçok konuda devreye endüstri ve örgüt psikologlarını sokmuştur. Tabii ki endüstri ve örgüt psikologlarının sağladığı faydaları göz ardı etmek mümkün değildir. Fakat endüstri ve örgüt psikolojisinin sahip olduğu psikolojik perspektif ile bu disipline nazaran daha köklü ve yüzyıllarca etkili olmuş Ahilik teşkilatının alana uygun işlevlerinin sentezlenmesi, günümüz endüstri ve örgüt psikolojisini sahada daha yetkin kılacaktır. Bu bağlamda yapılan araştırmada elde edilen verilere dayanılarak ahiler ile endüstri ve örgüt psikologlarının görevleri listelenip aşağıda görülen benzerlikler/farklılıklar tablosu oluşturulmuştur. Ortaya çıkarılan tablo incelendiğinde ahiler ile endüstri ve örgüt psikologlarının görevlerinin benzer ve farklı yönleri şu şekildedir:

Tablo3.: Ahiler ile Endüstri ve Örgüt Psikologlarının Benzer ve Farklı Görevleri

BENZERLİKLERFARKLILIKLAR
Çalışanları denetlemekAhiler müşterilerin sorunlarıyla ilgilenirken endüstri ve örgüt psikologları ilgilenmez.
Çalışanlar arasındaki düzeni sağlamakAhiler üretilen ürünlerin denetimini yaparken endüstri ve örgüt psikologları yapmaz.
Kişiye uygun iş seçimini yapmakAhiler meslek eğitimi verirken endüstri ve örgüt psikologları vermez.
Kurallara bağlı olmakAhilik teşkilatında teşkilat içi hiyerarşik düzen sebebiyle iş bölümü varken endüstriyel ve örgütsel psikolojide görevi psikolog üstlenir.
Kuruma/teşkilata bağlılığı sağlamakAhilik teşkilatı reklamcılık yapmaz.
Maaş planlaması yapmakAhi teşkilatı çalışma planı ve stratejilerinin personele uyup uymadığını denetlemez çünkü çalışma planı sabittir ve Fütüvvetnamelerde yazılıdır. Endüstri ve örgüt psikologları çalıştıkları kuruma göre plan ve strateji belirledikleri için bu durum değişkendir.
Esnaf ahlakı ve iş etiğine uymakAhilik teşkilatı esnafın dükkân açabilme yetkisi olup olmadığını belirlenirken endüstri ve örgüt psikolojisinde bu söz konusu değildir.
Esnaf/personeller arasındaki düzeni sağlamak  Endüstri ve örgüt psikologları iş ortamını kültür ve kültürel değişimler çerçevesinde oluştururken, Ahilik teşkilatında zaten var olan fütüvvet kültürü baz alınarak iş ortamı kurulur.
İş bölümü ve iş birliğini yönetmek  Ahilik teşkilatında hiyerarşik düzenle çeşitli mesleklerin eğitimi verilirken, endüstri ve örgüt psikologları tek başlarına sadece bu alanda eğitim verirler.
Çalışan/esnaf haklarını korumak

Tablodan yola çıkılarak şu kanıya varılmaktadır:

Endüstri ve örgüt psikolojisinin doğumundan yaklaşık 7 yüzyıl önce, fütüvvet anlayışını benimseyen ahilerin görevleri ile endüstri ve örgüt psikologlarının yürüttüğü görevlerin büyük oranda benzerlik gösterdiği açıktır. Dolayısıyla bu çalışma hem Ahilik teşkilatıyla ilgili araştırma ve geliştirme konularına psikoloji perspektifinden bakmaya önayak olma niteliğindedir hem de günümüz endüstri ve örgüt psikolojisinin geliştirilmesinde Ahilik teşkilatının yol gösterici olabileceğini göstermektedir.

KAYNAKÇA

Arslan, H. (2015). Ahilik Teşkilatı’nın Sosyo – İktisadi Yapısı ve Örneklik Değeri. Akademik Bakış Dergisi, (49), 248-271. Erişim adresi https://www.akademikbakis.org/akademikbakis/akademik-bakis-sayi-49-mayis-haziran-2015/ Erişim tarihi 28.03.2021

Çağatay, N. (1990). Ahilik Nedir. Ankara: Halk Kültürünü Araştırma Dairesi Yayınları.

Demir, G. T. (2017). 1918-1938 Yılları Arasında Yayınlanan Eğitim Dergilerindeki Karşılaştırmalı Eğitim Makaleleri, Cumhuriyet International Journal of Education-CIJE. 6(1), 2017, 15-33.

Demirci, M. (1996, Ekim). Ahilikteki Fütüvvet Ahlakı. I. Uluslararası Ahilik Kültürü Sempozyumu Bildirileri (s. 44-47),Ankara.

Ekinci, Y. (1989). Ahilik (2. Baskı). Ankara: Ecdad Yayım Pazarlama.

https://klinikpsikoloji.com.tr/stanford-binet-zeka-testi/ Erişim tarihi 24.03.2021

https://sozluk.gov.tr/ Erişim tarihi 23.03.2021

Kümbül Güder, B. (2015). Geçmişten günümüze çalışma psikolojisi. KARATAHTA İş Yazıları Dergisi,(1),1-26.

Köprülü, F. (2016). Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşu (2. Baskı), Ankara: ALFA Tarih.

Öğülmüş, S. (2016). Endüstri ve Örgüt Psikolojisi Ders Notları, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı.

Poyraz, O. (1996, Ekim). Ahi Örgütleri. I. Uluslararası Ahilik Kültürü Sempozyumu Bildirileri (s. 139-144),Ankara.

Schultz, D. P. ve Schultz, S. E. (2001). Modern psikoloji tarihi (Çev. Aslay, B), İstanbul: Kaknüs Yayınları.

Şahin, H. (2007). Osmanlı Devleti’nin Kuruluş Döneminde Dini Zümreler (1299-1402) (Yayımlanmamış Doktora Tezi). Marmara Üniversitesi, İstanbul.

Şahin, İ. (1988) “Ahî Evran”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi (DİA), (Cilt. 1, s. 529). İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı.


[1] Ayakkabıcıları denetlerken ayakkabıcının ayakkabıyı kaliteli ve düzgün yapmadığını görürse bu ayakkabıyı dama atardı. Bu sebeple esnaf arasında “Ahi Evran pabucunu dama attı.” sözü baş gösterdi.

[2] Ayaklanma şövalyeliği, kanunların dışında kahramanlık

[3] Army Alpha testi önceden geliştirilmiş fakat okuma yazma ve dille ilgili sorunu bulunan askerlerin bu testte yeterince başarılı olamadığı görülünce, bu problemi ortadan kaldırmak için Army Beta testi geliştirilmiş ve uygulamaya konulmuştur. Beta’da talimatlar yazılı veya sözlü yönergelerle değil pandomim ya da gösteri yoluyla verilmiştir. (Kümbül Güler, 2015:14)