Medeniyetin yaratıcısı taşıyıcısı ve yaşatıcısı insandır. Bu insan kavramının içerisinde bilge insanlarda vardır kahramanlarda vardır. Adım adım, burç burç, kelime kelime, kitap kitap, nota nota, renk renk, büyük medeniyetler taş üstüne taş koyan, geçmişi geleceğe bağlayan ufuk açan, ışık saçan varlıktır insan. Yahya Kemal’in insan insanın ufkudur demesi hiç de boşa değil. Çünkü insan insanla büyür, insan insanla gelişir, insan insanla nefes alır bütün medeniyetlerin temelinde de şüphesiz insan vardır. 

            Aziz dostlarım insan vardır ama insan toprakla vardır. Yaratıcının en büyük nimeti toprağı unutmamak gerekir. Toprak bize uyarıcı değimlidir? Yunus, Mevlana, Hacı Bektaşi Veli ve onları buraya gönderen Ahmet YESEVİ toprağında kök salmadı mı? Namık Kemal’ler, Ziya Gökalp’lar, Sait Halit Paşa’lar, Mehmet Akif’ler bu topraklarda neş’ru nema bulmadı mı? Bu toprakların ağaçlarında meyve vermedi mi? Mümtaz Turhan’lar, Osman Turhan’lar, Necip Fazıl’lar, Fetih Gemihluoğlu ağabeyim bu topraklardaki ağaçlarda meyveye durmadılar mı? Erol Güngör ve Galip ERDEM bu coğrafya da bu ağaçlarda meyveye durmadılar mı?

            İnsan ve toprak bu ikisi bir araya geldiğinde çok şeyler oluyor. Bizim medeniyetimizin temelinde de bu vardı.Bin yıl önce bu insanlar bu coğrafyaya  geldi ve muhteşem medeniyeti meydana getirdi.Erol GÜNGÖR’ÜN ifadesiyle;”Bir medeniyet her şeyden önce bir inançlar değerler sistemidir.

Türk Milleti’nin en mahir olduğu şey çok dinli, çok farklı etnik yapılara sahip toplulukları uzun yıllar boyunca huzur ve adalet içerisinde yönetme sanatını çok iyi bilmeleridir. Bunun en büyük örneği Osmanlıdır. Osmanlı gitti Osmanlı’nın hükmettiği coğrafyada huzur da kalmadı barış da kalmadı.

Bernand Lewis’de 1970’de Amerika’da yapılan bir toplantıda Osmanlılar bu coğrafyadan çekileli elli sene oldu, elli sendir bu coğrafya da barış ve huzur yok. Demiştir. Yani dünyaya huzuru getirip koruyabilen tek millet Türk Milletidir. İnşaallah Allah Bu büyük millete bu imkanı yeniden verecektir.” Dedi.

Daha sonra söz alan Antakya Medeniyetler Korosu Başkanı Yılmaz ÖZKAN konuşmasında; “sayın protokol, çok değerli hanım efendiler bey efendiler; koromuz 2007 yılında kuruldu. Koromuz bir selamsız bandosu filmidir. Bizler özelde Antakya’nın, genelde Türkiye’nin sahipsizlik ve yalnızlığına dur demek için yola çıktık. Yurt dışında Türkiye ve Türk insanı için söylenen sözler vardır. İncil sattığı için insanlar öldürülmektedir, Papazlar kesilmektedir, Aleviler yakılmaktadır, Kürtler Öldürülmektedir gibi bir takım münferit olaylar tüm ülkeye mal edilmeye çalışılıyor. Biz bunu karşısında durup, biz böyle bir ülke değiliz. Biz böyle bir toplum değiliz. Biz aslında kökleri binlerce yıl önceye dayanan Osmanlıdan günümüze bir arada yaşamak kültürünü, birbirine öteki dememe kültürünü çok önceden almış bir ırkın mensubuyuz. Bu yüzden biz bundan gurur duyarız ve bunu bütün dünyaya göstermek istiyoruz. 2008 yılında Newyork’ ta verdiğimiz bir konserden sonra bir soru sorduk. Bizde bu var. Hanginizde bu var dedik? Dönüp baktığımızda hiçbir ülkede böylesine bir hoşgörü ve toleransın olmadığını gördük ve onlar bu konuda saatlerce bizi tebrik edip bizden hayranlıklarını dile getirdiler. Demek ki bizim ülkemiz yalnız ve yanlış bir ülke değil. Aslında çok büyük bir ülke ve çok büyük bir millet. Biz tüm dünyada verdiğimiz konserler ile bizim farklılıklarımız aslında zenginliğimizdir, gerçeğini göstermek istiyoruz. Allah utandırmasın diyoruz. Koromuz amatör bir topluluk. Koromuz içinde öğretmenler, doktorlar, öğrenciler, manifaturacılar, emekliler, ev hanımları, imamlar, rahipler, halktan kişiler yer alıyor. Ve bunların hiç biri hiçbir ücret almadan sadece ortak tek bir nokta olan bir arada yaşama kültürümüzü dünyaya göstermek için geldiler. Bizler kısaca buyuz. Hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyorum.” dedi.

Daha sonra Medeniyetler Korosu seslendirdiği, birbirinden güzel parçalar ile dinleyenlere oldukça güzel bir akşam yaşattılar. Koronun repertuarı aşağıdadır.

ANTAKYA MEDENİYETLER KOROSU DERNEĞİ

KONSER PROĞRAMI

1-Kardeş olun ey İnsanlar (Türkçe)

2- La Rabbal Kuvvat (Ortodoks – Arapça )

3-Tala-el  Bedru Aleyna (Sünni – Türkçe / Arapça  )

4-La El Baruh (Musevi – İbranice)

5- Yine Dertli Dertli (Alevi – Türkçe)

6- Sarı Galin (Ermeni – Ermenice)

7- Haleluya  (Katolik – Türkçe / Latince)

8- Yubilate Teo  (Katolik – Türkçe / İtalyanca)

9- Sasna Şaran (Ermeni – Ermenice)

10-Bülbül Kasidesi (Sünni – Türkçe)

11- Lav da to si (Katolik – Türkçe / İtalyanca)

12- Hava Nagila  (Musevi – İbranice)

13-Erler Demine  (Sünni – Türkçe)

14- Memleketim (Türkçe)