Eskişehir Türk Ocağı’nın köklü geleneği olan “Perşembe Sohbetleri”, bu hafta Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 102. yıl dönümü olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın ertesi günü, anlamlı bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve ESOGÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ATAM) Müdürü Prof. Dr. Volkan MARTTİN, Ocağın özel gündemli konuğu oldu. Prof. Dr. MARTTİN, dinleyicilere sunduğu “Cumhuriyet Mefkûresi” başlıklı konferansta, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini, tarihsel temellerini ve Türk Milleti için taşıdığı derin anlamı Ahmed Burhaneddin’in eseri ekseninde kapsamlı bir şekilde analiz etti.

Cumhuriyet’in Tarihî Temelleri Masaya Yatırıldı

Prof. Dr. Volkan MARTTİN, konuşmasında özellikle Millî Mücadele’nin hangi zorlu koşullarda kazanıldığına, Büyük Türk Zaferi’nin Cumhuriyet’i hazırlayan en önemli etken olduğuna dikkat çekti. Cumhuriyet’i kuran iradenin, yani halkın iradesine (irade-i millîye) dayanarak hareket ettiğini belirten Prof. Dr. MARTTİN, 23 Nisan 1920’de açılan Birinci Meclis’in kurtarıcı (halaskar), 11 Ağustos 1923’te toplanan İkinci Meclis’in ise yeni devletin düzenini kuran (devletin nazımı) rolünü vurguladı.

Prof. Dr. MARTTİN, “Cumhuriyet, sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda Türklüğe ve İslâm’a yönelen saldırılar karşısında verilen varoluş mücadelesinin taçlanmasıyla ortaya çıkan bir mefkûredir (ülkü/idealdir). Bu mefkûre, Türk milletinin bağımsızlık aşkının, çağdaşlaşma hedefinin ve millî egemenlik ülküsünün somutlaşmış halidir,” ifadelerini kullandı.

Konferansta, Cumhuriyet’in ilanın tarihsel süreci, dinleyicilere aydınlatıcı bilgilerle aktardı.

Yoğun ilgi gören ve çok sayıda Eskişehirli vatandaşın katıldığı program, soru-cevap bölümüyle sona erdi. Etkinlik sonunda, Eskişehir Türk Ocağı Yönetim Kurulu tarafından Prof. Dr. Volkan MARTTİN’e teşekkür ve şükranlarını sunan bir berat takdim edildi.

Eskişehir Türk Ocağı Yönetimi, Cumhuriyet Bayramı’nın bu anlamlı günlerinde millî şuurun ve tarih bilincinin canlı tutulmasının önemini vurgulayarak, katılımcılara teşekkür etti.