İsrail doğalgazı akmaya başladı

Doğu Akdeniz’in jeopolitiği birçok yeni gelişme ile değişiyor. Bu gelişmelerin en önemli olanının da bölge sularında birkaç yıl önce keşfedilen doğalgaz kaynakları olduğuna hiç şüphe yok.

Bu çerçevede Kıbrıs’ın güneyi ve İsrail açıklarında bulunan büyük doğalgaz rezervleri ister istemez hemen akla geliyor.

Kıbrıs’ın gazının akıbeti bugün tam belli değil; bu konuda bizim önemli itirazlarımız var. Rum Kesimi’nin ve başkalarının bunları görmezden gelmesi de pek mümkün görünmüyor. Bu yüzden Kıbrıs gazı konusu beklemede sayılabilir. Diğer yandan, İsrail gazı ise Tamar sahasının faaliyete geçmesiyle bölge jeopolitiğinde yeni bir unsur olarak ortaya çıkmış bulunuyor.

Ön çalışmaları 1999’da başlayan ve 2008’de ilk sondaj kuyusu açılan, 2009’da da büyük gaz rezervlerine ulaşılan Tamar sahası, İsrail’in kendi kendine ilan ettiği münhasır ekonomik bölgesi içinde Hayfa’nın 90 km batısındaki açık denizde yer alıyor. Tahminlere göre bu sahada 275 milyar metreküp gaz olduğu söyleniyor. Gazı bulan da Teksas merkezli Noble Energy adlı Amerikan şirketi. Şirket gazın işletilmesi ve satılmasında da pay ve söz sahibi olarak temayüz ediyor.

Tamar’dan ilk gaz üç gün önce, cumartesi, pompalanarak akıtılmaya başlanmış bulunuyor. Gaz ilk önce bu yazıyı yazdığımız pazar günü denizaltına daha önce döşenen 150 km’lik boru hatlarıyla Aşdod Limanı’nın karşısında yer alan Buoy denen sıvılaştırma platformuna ulaşacak, buradan da Aşdod’daki gaz işleme tesisine gelecekti. Tamar gazı muhtemelen bugün Aşdod’a gelmiş ve öylece, devreye girmiş olacak.

Söylenenlere göre, Tamar gazı İsrail’in enerji ihtiyacını en az 20 yıl süreyle karşılayacak. Gaz, İsrail ekonomisinde yılda 35 milyar dolarlık bir tasarrufu da gerçekleştirecek. Zaman içinde, tüketici elektrik fiyatlarında da önemli indirimler yapılmasını sağlayacak. Milli gelir artışı bakımından da gazın İsrail ekonomisine en az yüzde 1 civarında büyüme getirmesi de bekleniyor.

Tamar gazının devreye girmesi ile birlikte İsrail’in ithal doğalgaza bağımlılığı da elbette ortadan kalkıyor. Bu seneye kadar İsrail yüzde 40 civarında Mısır’dan ithal ettiği gaza bağlıydı mesela. Mısır’ın gaz anlaşmasını iptaliyle zaten devre dışı kalan Mısır gazı, artık İsrail’e hiçbir zaman gelmeyecek. Aksine, belki de aynı hattan Mısır gazını alan ve sıkıntılar yaşayan Ürdün, bundan böyle İsrail gazını da düşünmeye başlayabilecek.

Tamar gazı öncelikle İsrail’in kendi iç tüketimi ve enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla kullanılacak. Bu yüzden ihracat şansı şu aşamada pek söz konusu değil. Zaten bu konuda İsrail hükümetinin karar vermesi gerekiyor ki bu kararı da henüz vermiş değil. Bu konuda etraflı düşünüyor, kendine göre ince hesaplar yapıyor. Ne var ki, bu durum geçici olarak görünüyor. Sonuçta İsrail fazla gazını elbette ihraç etmeyi planlıyor. Zaten bunun için Tamar ortaklarından meydana gelen ‘Tamar Partners’ denen milletlerarası şirket hazırlıklarına başlamış bulunuyor. Bu çerçevede, şirketin Tamar gazının ilk elde kısaca LNG denen sıvılaştırılmış formda başkalarına satılacağı bugünden söylenebilir. Zira söz konusu şirket, geçen şubatta Rus doğalgaz devi Gazprom ile bir ‘offshore’ (açık deniz) LNG tesisinin finansmanı konusunda anlaşmaya varıldığını açıklamıştı.

Tamar Partners hatırlatalım Amerikan Noble Energy (yüzde 36), İsrailli Delek Grup (yüzde 31), yine İsrailli Isramco (yüzde 29) ve Alon şirketinden (yüzde 4) meydana gelen bir ortaklık. Bu ortaklık Gazprom ile anlaşmaya vararak dünyada ilk ‘offshore’ LNG tesisini yapacak. Bu tesis denizde, yüzer yapıda inşa edilecek. Putin’in talimatıyla artık LNG ihracatına daha fazla önem vermesi kararını alan Gazprom, bu tesis tamamlandığında doğrudan Japonya, Güney Kore, Çin ve Hindistan LNG pazarına hitap etmeyi planlıyor. Tesisi de Güney Kore’nin devasa şirketlerinden Daewoo yapacak.

Tamar ya da İsrail gazında son durum böyle. Gaz artık akmaya, devreye girmeye başlamış bulunuyor. Gazın anlattığımız özellikleri ve yol açabileceği jeopolitik gelişmeler ise başka bir yazının konusu. Bunu da zamanı gelince inşallah yaparız.